Peru’da Doğa Severlerin Buluşma Noktası: Titikaka Gölü

Titicaca, Peru’nun Puno şehrinde yer alan eşsiz güzelliği ile ünlü bir göldür. Doğa harikası bu göl, şehrin kesinlikle görülmesi gereken yerlerinden biridir. Yerel halkın ve doğa sever turistlerin uğrak noktalarından biri olan Titicaca Gölü yıl boyunca çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır.

Titicaca’nın Genel Özellikleri ve Ziyaret Bilgileri

Titicaca, And Dağlarının, Altiplano adlı platosunda yer almaktadır. Bolivya ve Peru arasında bulunan Titicaca, dünyanın en büyük ve en popüler göllerinden birisidir. Titicaca Gölü, yüksek ticaret gemilerinin geçebildiği nadir göllerden biri olarak da bilinmektedir. 

Güney Amerika’nın en büyük gölü olarak bilinen Titicaca Gölü, UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.

Titicaca sadece güzel manzarası ile değil, zengin ekosistemi ve özellikle de ev sahipliği yaptığı su kurbağaları ile ünlüdür. Puno’nun bu ünlü cazibe merkezi, 530’dan fazla sucul türe sahiptir ve buradaki balıkların %90’ı dünyanın başka hiçbir yerinde eşi benzeri bulunmayan endemik türlerdir. Muazzam su kütlesi, oldukça sıcak bir mikro iklime sahiptir. Gölün bu özelliği, patates ve knioa yetiştiriciliğini de mümkün kılmaktadır. Güney Amerika’nın en büyük gölü Titicaca’nın, deniz seviyesinden yüksekliği 3.810 metredir. 194 kilometre uzunluğuna ve 65 kilometre genişliğine sahip olan göl, pumaya benzer bir şekle sahiptir. Bu nedenle Titaca adı, bölgedeki yerel dillerden biri olan Aymara’da “Puma Kayası” anlamına gelen “Titi Khar’ka” kelimesinden gelmektedir. Bölgenin geleneksel kültürüne bağlılığı ile bilinen yerel halk hala Titicaca çevresinde yaşamaya devam etmektedir. Rengarenk kıyafetleri ve farklı kültürleri ile ziyaretçilerin ilgisini çeken Titicaca sakinleri, göl ziyaretini özellikle bölgenin kültürüne ilgi duyan turistler için daha dada keyifli hale getirmektedir. 24 saat boyunca açık olan Titicaca genellikle 05.00 - 22.00 saatleri arasında ziyaret edilmektedir.

Titicaca’nın İnka Mitolojisi ile İlişkisi ve Anlatılan Efsaneler

Titicaca, “İnkaların ve Güneşin Doğduğu Yer” olarak anılmaktadır. İnka Mitolojisi’nde, İlk İnka Kralı Manco Capac’ın Titicaca’da doğduğuna inanılmaktadır. Efsaneye göre, ilk insanları yaratan Tanrı Viracocha’nın hikayesi de burada geçmektedir. Peru’nun en meşhur göllerinden biri olan Titicaca hakkında pek çok efsane anlatılmaktadır. Bunlardan en ünlü olanı “Apus Efsanesi” olarak bilinmektedir. Efsanede, Titicaca’nın, bir zamanlar verimli bir vadi olduğu söylenmektedir. Tanrılar, vadi halkına her şeyi vermiştir. Aynı zamanda halk hırs, açgözlülük ve bencillik gibi duygulardan da arındırılmıştır. Vadinin dağlarından birinin tepesinde “Kutsal Ateş” olarak adlandırılan bir ateş yandığı için bu dağa çıkmak yasaklanmıştır. Ancak, Titicacalıların huzur dolu yaşamını kıskanan kötü bir ruh, onları dağa çıkma konusunda ikna etmiştir. Böylece Titicalılar, dağa tırmanarak Tanrı Apus’un yasağını çiğnemiştir. Halkı tarafından ihanete uğradığını düşünen Apus, Titicacaları lanetlemiş ve onları yiyip bitiren yüzlerce puma göndermiştir. Bu durum karşısında dehşete düşen Güneş Tanrısı İnti, gözyaşlarıyla Titicaca’yı bir göle çevirmiştir. Kamıştan yapılmış kayıkla kaçmayı başaran bir kadın ve bir erkek dışında herkes yok edilmiştir. Böylelikle, göl “Puma Kayası” anlamına gelen “Titicaca” ismini almıştır.

Apus Efsanesiyle ünlü gölün “Deniz Kızı” efsanesi de oldukça meşhurdur. Bu İnka efsanesine göre ise Titicaca Gölü’nde “siren” olarak da anılan bir ses duyulmaktadır. Gölde çocukların dileklerini kabul eden bir deniz kızının yaşadığı ve bölge halkın çocukları bu deniz kızından altın istemeleri için zorladığı rivayet edilmektedir. Dileklerin kabul olduğunu gören Titacacalıların bir gün deniz kızına tuzak kurup, altının kaynağını öğrenmeye çalıştıkları anlatılmaktadır. Efsanenin sonunda ise deniz kızının normal bir kadına dönüştüğü ve gölün sesinin de bu yüzden kaybolduğu söylenmektedir.