Titicaca Gölü Kıyısındaki Muhteşem Kent Puno Hakkında Bilgiler

Titicaca Gölü’nün Batı kıyısında yer alan ve küçük bir Peru şehri olan Puno, genellikle turistler tarafından bir geçiş noktası olarak kullanılmaktadır. Küçük olması nedeniyle yaklaşık 1 günde gezilebilecek olan Puno şehri, çok sayıda tarihi yapıya ve antik sokağa ev sahipliği yapmaktadır. Puno ile ilgili bilgiler arasında da şehrin sıradan görüntüsünün altında büyük bit zenginliğin yattığı ve bu yüzden turistlerin bölgeden ayrılmak istemedikleri gerçeği yer almaktadır.

Titicaca Gölü ziyaretçilerinin göl gezisine çıkmadan önce uğrak noktası olan Puno şehrinin girişinde, Deustua Kemeri yer almaktadır. Bu kemer, 1847'de Junín ve Ayacucho Savaşlarında ölen Perulu askerleri anmak için inşa edilmiştir. Pino Parkı, Şili'ye karşı savaşta bir kahraman olarak kabul edilen Dr. Manuel Pino'yu onurlandırmak için 1901'de kurulmuştur. Virgen De La Candelaria Tapınağı, 16. Yüzyılda Puno’ya kazandırılmış bir ibadet mekanıdır. Titicaca Gölü’nün muhteşem manzarası, 1400'lerin sonlarında İnkalar tarafından mağlup edilen savaşçıların mezarlarının bulunduğu Sillustani, 15. yüzyıldan bu yana varlığını koruyan sessiz Chucuito köyü ve aslında Puno hakkında her şey, turistlerin mutlaka deneyimlemek isteyeceği çeşitli duygulara ev sahipliği yapmaktadır.

Puno Tarihi

Efsaneye göre Puno'daki her şey, Manco Capac ve Mama Ocllo'nun Titicaca Gölü'nden İnka hanedanını kurmak için ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Fakat tarih, şehir içinde İnkaların varlığına dair herhangi bir yapılaşma kalmasına müsaade etmemiştir. Bu nedenle Puno’nun tarihi, İspanyol kaşif Kolomb ile başlatılmaktadır. Puno şehri, güney Peru bölgesinde yer almaktadır. Titicaca Gölü'nün batı kıyısında, deniz seviyesinden 3.826 metre yükseklikteki Collao Platosu'nda yer alan Puno’nun kuruluşu, resmi bir şehir olarak 17. yüzyılda gerçekleşmiştir. 1668'de İspanya Kralı II. Charles'ın onuruna San Carlos de Puno olarak kurulan şehir, gümüş madenlerine yakınlığı nedeniyle İspanyollar için büyük önem taşımaktadır. Pek çok tarihi yapıyı barındıran şehrinde, özellikle Puno sanat tarihi açısından kritik önem taşıyan kilise ve katedraller yüzyıllardır özenle korunmuştur.

Puno, Güney Peru And Dağları'nın ticaret ve iletişim merkezi olarak hizmet vermektedir. Lama ve alpaka yünü ticareti yapılan şehrin geçim kaynağı, ek olarak turizmdir. Puno şehrinden belirli aralıklarla hareket eden vapurlar, dünyadaki en yüksek noktada bulunan bir göl olan Titicaca’ya binlerce turisti taşımaktadır.

Puno Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Puno’nun en belirgin özellikleri arasında Titicaca Gölü’ne ulaşım sağlayan vapurları bulunmaktadır. Titicaca Gölü, dünya üzerindeki en yüksek noktada bulunan göl olma özelliği taşımaktadır. Her yıl binlerce turist, Titicaca Gölü’nün mucizevi varoluşunu görmek için Puno’ya gelmekte ve göl gezintisi öncesinde Puno’nun güzellikleriyle tanışmaktadır. And Dağları'nın tepesinde parıldayan Titicaca Gölü; manevi bir vaha, turistik bir göl ve kültürel bir merkezdir. Plaza de Armas de Puno, pek çok Peru kentiyle ortak özellikler taşıyan ünlü bir meydandır. Puno Katedrali çevresine kurulan meydan, turistlerin ilk durakları arasındadır.

Plaza de Armas'ın batı tarafında, kalın ikiz çan kuleleri ve süslü heykellerle işlenmiş etkileyici kahverengi cephesiyle Roma katolik katedrali bulunmaktadır. Bu yapı, 18. yüzyılda tamamlanmıştır. Bu çarpıcı barok yapının granit cephesi, geleneksel katolik süslemeyi Yeni Dünya'dan alınan hayali motiflerle birleştirmektedir. Bu nedenle, cephe süslemelerinde kilise doktorları kitaplarını meşgul bir şekilde karalarken, oymalı deniz kızları küçük gitarlarını tıngırdatmaktadır. Puno Katedrali, 1930'larda yaşanan büyük yangında oldukça büyük zararlar görmüştür.

Puno'ya Gideceklere Tavsiyeler

Turistlerin büyük bir merakla gezmeyi bekledikleri Titicaca Gölü’nden hemen önce, Puno şehrinde mutlaka görülmesi gereken çok sayıda mekan yer almaktadır. Göl turunda ise Uros Adaları ve Taquile Adası en popüler noktalardır. Taquile Adası, tepesinde kalıntılarla dolu dramatik, kayalık bir topografyaya sahiptir.

Ada, UNESCO'nun ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili’ Listesi'nde yer alan ünlü triko ve tekstil ürünleri nedeniyle bir turizm cenneti haline gelmiştir.

Adaya ulaşım yalnızca Puno şehri üzerinden yapılabilmektedir.

Bir diğer merak konusu olan Puno Katedrali, muhteşem barok süslemeleriyle Puno’nun merkezinde yer almaktadır. Katedralin tam karşısında yer alan ve İspanyol kolonyal mimarisinin en eski örneği olan La Casa Del Corregidor, güzel mavi balkonu ile parlak sarı bir evdir. 17. yüzyıldan kalma eski ev, günümüzde etkileyici bir kafeye ev sahipliği yapmaktadır. Burada, lezzetli tapas ve yerel biraları tatmak mümkündür. Casa del Corregidor'un hemen köşesinde yer alan Museo Municipal Carlos Dreyer; İnka öncesi, İnka, Sömürge ve Cumhuriyet dönemlerini içeren bir sanat ve arkeolojik kalıntı koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır.

Puno'ya Giderken Alınması Gerekenler

• Yürüyerek bir günde dolaşılabilecek küçüklükte olan Puno şehri, muhteşem bir havaya sahiptir. Puno ziyaretçileri, yaz aylarında güneş gözlüklerini mutlaka yanlarında getirmelidirler. Hem Puno yürüyüşleri hem de Titicaca Gölü gezintisi sırasında en çok ihtiyaç duyulacak eşyalardan birisi güneş gözlüğüdür.
• Puno’nun dar sokaklarında rahat bir şekilde yürüyebilmek için tüm turistlere, yürüyüşe uygun spor ayakkabılar giymeleri tavsiye edilmektedir.
• Türkiye’den Puno’ya giden turistlerin yanlarında uygun priz çıkış kabloları taşımaları, Puno ziyareti için önemli ipuçlarından birisidir.
• Puno sokaklarının rahatlığını ve güzelliğini, ağız tadıyla çıkarabilmek adına Puno ziyaretçilerinin sırt çantalarını küçük seçmeleri önerilmektedir.
• Hem Titicaca Gölü’nün hem de Puno’nun güzelliklerini en iyi şekilde fotoğraflayabilmek için cep telefonları yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle Puno ziyaretçilerinin fotoğraf makinelerini yanlarında taşımaları tavsiye edilmektedir. Fotoğraf makinesi ekipmanları, yedek batarya ve şarj kabloları da unutulmaması gerekenler arasındadır.

Puno Hakkında İlginç Bilgiler

Puno hakkında bilinmeyenler arasında, Puno yerlilerinin sıcak kanlı tavırları yer almaktadır. Şehrin kapısından girmek istemeyen turistleri, misafirperverlikleri ve cana yakınlıklarıyla ikna eden Puno yerlileri, pek çok turisti bu şekilde şehrin iç güzelliklerini görmeye davet etmektedir. Puno’da yaşayan halk, daha çok yün ticareti ile geçimini sağlamaktadır. Titicaca Gölü ziyaretleri, Puno halkı için ekonomik bir önem taşımaktadır. Bu nedenle Puno yerlileri, Titicaca Gölü ziyaretçilerini Puno şehrinin içerisine davet etmeyi ve turistlerle sohbet etmeyi sevmektedir.

Efsaneye göre; 1781'deki büyük Tupac Amaru İsyanı sırasında İspanyollara karşı ayaklanan yerli Aymaralar, saldıranları keserken kılıçlarının ateş gibi parlamasına neden olan Meryem Ana mucizesine tanık olmuşlardır. O zamandan beri Virgen de la Candelaria, Puno'nun koruyucu azizi olmuştur ve şehrin sakinleri her yıl yaratıcı kostümler, dini törenler ve çok dolu bir festivalle ona saygılarını sunmaktadır. İspanyol ve yerli unsurların karışımının çarpıcı güzelliklerini ve Puno'nun karakteristik özelliklerini taşıyan festival, çok sayıdaki gösteriye ev sahipliği yapmaktadır. Virgen de la Candelaria festivali, yaklaşık 2 hafta sürmektedir.