İtalya’nın Simgesi: Pisa Kulesi

Pisa Kulesi, İtalya’nın Toskana Bölgesi’nde yer almaktadır. Pisa kentinde tüm ihtişamıyla yükselen meşhur yapı, Türkiye’de ise Pizza Kulesi olarak bilinmektedir. Pisa Tower adıyla da anılan kule bugün dünyanın en meşhur yapılarından biridir. 

55 metre yüksekliğindeki kulenin bu kadar ünlü olmasının asıl nedeni ise eğimli mimarisidir. Zira yapının Piazza dei Miracoli yani Mucizeler Meydanı’na inşa edildiği de düşünüldüğünde bu görkemli kulenin eğimli duruşunun ziyaretçilerini etkilemesi şaşırtıcı değildir. Bugün, dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca turisti ağırlayan Pisa Kulesi, İtalya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapıları arasında yer almaktadır.

Pisa Kulesi’nin Gizemli Tarihi

İtalya denilince akla gelen ilk yapılardan biri şüphesiz Pisa Kulesi olmaktadır. İtalyanca da Torre di Pisa olarak da anılan kulenin inşasının 1173 yılında gerçekleştiği bilinmektedir. Pisa Kulesi’nin ilk olarak, 1063 yılında yapımına başlanan ve 1090 yılında tamamlanan şehir katedraline bağlı bir çan kulesi olması planlanmıştır. Fakat daha sonra ayrı bir yapı olarak inşa edilmesi kararlaştırılmıştır. Her ne kadar yapımına 1173 yılında başlansa da Pisa Kulesi’nin tamamlanması yaklaşık 200 yıl sürmüştür. İç savaşlar, ekonomik nedenler, inşasındaki sorunlar gibi birçok etken, kulenin bir yüzyıl boyunca yapımının askıda kalmasına ve ancak 1372 yılında tamamlanabilmesine yol açmıştır.

Pisa Kulesi’nin yapımına dik olacak şekilde başlanmıştır. Fakat inşasına başlanan 5. yılda, işçilerin üçüncü kata geldiklerinde bir dengesizlik oluştuğunu fark ettikleri anlatılmaktadır. Daha sonra yapılan inceleme ile kulenin üzerinde inşa edildiği toprağın yumuşak yapıda olması sebebi ile denge durumunun bozulduğu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple yapıma birkaç yıl ara verilmiştir. Takip eden yıllarda ise bu soruna çözüm bulmak için birçok mimar ve mühendis görevlendirilmiştir. Uygulanan çözümler ile kulenin inşasına devam edilmiş olsa da Pisa Kulesi, tamamlandıktan sonra ancak 5 yıl kadar dik kalabilmiştir. Kulenin eğimi günümüze gelene kadar, neredeyse 800 yıl boyunca devam etmiştir. Bugün eğim 5,5 derece olmakla birlikte, 2008 yılında yapılan onarım çalışması ile bu eğilme durumunun tamamen durduğu açıklanmıştır. 

Pisa Kulesi hakkında merak edilenlerden biri de kuleyi kimin tasarladığı ve yaptığıdır. Bu konu özellikle tartışmalı bir konu olmakla birlikte kimin tasarladığı ve yaptığına ilişkin kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Uzun yıllar boyunca, tasarımının Guglielmo ve Bonanno Pisano’ya ait olduğu iddia edilse de 2001 yılında yapılan bir çalışmada kulenin orijinal mimarının, Pisa’daki Nicola’nın Çan Kulesi ve Vaftizhane yapıları ile de bilinen Dioti Salvi olduğu ile ilgili bulgulara rastlanmıştır.

Pisa Kulesi’nin Görkemli Mimarisi

Pisa Kulesi tasarım olarak üst üste bindirilmiş 7 sütundan oluşmaktadır. Bu noktada yüksekliğinin yaklaşık 55 metre olduğu ifade edilmektedir. Aynı zamanda kulenin girişinden tepesine kadar 294 basamaktan oluşan bir merdiven de inşa edilmiştir. Üst üste bindirilmiş 7 sütunun en tepesi silindir şeklinde inşa edilmiş olup çanlar da bu kısımda yer almaktadır. Kulede o dönemde uğurlu ve kutsal kabul edilen 7 sayısı sebebi ile 7 adet çan konulmuştur. Çanların her biri dönemin önemli noktalarını gösterecek şekilde yerleştirilmiştir.

Genel olarak bakıldığında Pisa Kulesi’nin dönemde sıklıkla kullanılan Romanesk tarzda bir Orta Çağ mimarisi kullanılarak tasarlandığı görülmektedir. Kulenin inşasında beyaz mermer taşlar ile klasik korint başlıklı sütunlar kullanılmıştır. Pisa Kulesi’nin yedi sütundan oluştuğu görülmektedir. Bu sütunlara karmaşık desenler işlenmiştir. Bu sayede kule de bugünkü karakteristik görünümünü ve benzersiz bir şeklini kazanmıştır. Kulede yapı malzemesi olarak çoğunlukla beyaz mermer kullanılmıştır. Fakat sadece kulede değil aynı zamanda meydanda bulunan şehir katedrali de aynı şekilde beyaz mermer kullanılarak inşa edilmiştir. O dönemde sıklıkla kullanılan mermer taşlar yerine ise Carrara şehrinden getirilen saf ve şaşırtıcı şekilde beyaz olan özel bir mermer türü kullanılmıştır.

Kule Hakkındaki Söylentiler ve Mitler

Pisa Kulesi hakkında en ilginç söylenti, o dönemde Pisa’da yaşayan Galileo’nun kuleden kütleleri farklı iki top mermisi atarak iniş hızının kütleden bağımsız bir olay olduğunu ispatlamaya çalışmasıdır. Bu söylenti Galileo’nun öğrencisi ve sekreteri Vincenzo Viviani tarafından ortaya atılmıştır. Fakat Galileo’nun kule ile ilgisi sadece bu kadarla sınırlı değildir. 1565 yılında doğan Galileo’nun yine Pisa Kulesi’nin yanında bulunan vaftizhanede vaftiz edildiği de söylenmektedir.

Kulenin aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından bir gözlem noktası olarak kullanıldığı da söylentiler arasındadır. Zira savaş sırasında kulenin güzelliğinden etkilenen ABD Ordusu kumandanı Leon Weckstein’in kuleyi yıkım emrinden vazgeçtiği de iddia edilmektedir. Kule aynı zamanda birçok film ve dizi çekimine de ev sahipliği yapmış olup ilk kez 1983 yılında çekilen Superman 3 filminde, Superman’in kuleyi dik hale getirdiği kesit ile gösterilmiştir. 

1987 yılında ise şehir katedrali ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girerek koruma altına alınmıştır. Çoğu yerde yer almayan bir başka bilgi ise sadece kulenin değil, kulenin yanında bulunan vaftizhane ve katedralin de killi toprak zemin sebebi ile çöktüğüdür. Bu noktada 2008 yılında kulenin yanı sıra bu yapıların da çökmesini önleyecek uygulamalar yapılmıştır.

Pisa Kulesi’ne Bir Ziyaret

Pisa Kulesi’ni ziyaret etmek isteyenlerin ise dikkat etmesi gereken birtakım unsurlar bulunmaktadır. Hali hazırda ziyaret açık olsa da özellikle kulenin bulunduğu arazinin çökmeye elverişli olması sebebi ile giriş ve çıkışlar sınırlandırılmıştır. Kulenin içinde ve çevresinde bu sebeple 30 dakikadan fazla kalmak yasaktır. Aynı zamanda 8 yaşından küçük çocukların sadece velileri ile kuleye çıkmasına izin verilmektedir. Kulenin 294 basamağı bulunmaktadır. Özel gereksinimi olan bireylerin kule girişi ve çıkışı için ayrıcalıklar bulunmamaktadır.

Pisa Kulesi’ne giriş için ücret alınmaktadır. Bilet fiyatları değişiklik gösterse de ortalama 20€ civarı bir fiyata sahiptir. Bilet bulmak zor olduğundan dolayı, özellikle ziyaret öncesinde rezervasyon yaptırmak iyi bir tercih olacaktır. Alınan bilet ile Pisa Kulesi, yanındaki katedral ve vaftizhane ziyaret edilebilmektedir.

Kuleyi ziyaret için ise en ideal zamanın bahar ayları, özellikle de nisan ayı olduğu ifade edilmektedir. Zira hava sıcaklığının ortalama değerlerde olduğu ve kentte de yoğunluğun az olduğu zaman genellikle bu dönemdir. Ayrıca kalabalık olmamasından dolayı da bilet fiyatlarının bahar aylarında daha ucuz olduğu söylenmektedir. Kuleyi ziyaret etmek için ise en iyi zamanın sabah erken saatlerde ya da öğleden sonra ikindi vakti civarında olduğu ifade edilmektedir.

Fotoğraf ve gezinti için de aynı şekilde bu zamanlar oldukça verimli olmaktadır. Kulenin en tepesine çıkarak harika kareler yakalamak mümkündür. Zira, en tepede bulunan seyir katında tüm şehir panoramik olarak görülebilmektedir.