Herkül Tarafından Kurulduğu İnanılan Sevilla Hakkında Bilgiler

İspanya’nın en büyük dördüncü şehri olan Sevilla, Endülüs Özerk Bölgesi’nin merkezi olarak kabul edilmektedir. İspanya’nın başkenti Madrid’e yaklaşık 550 kilometre uzaklıkta olan bu köklü şehrin geçmişi 2800 yıl öncesine dayanmaktadır. Bazı efsanelerde ise Sevilla’nın Herkül tarafından kurulduğu iddia edilmektedir.

Sevilla ile ilgili bilgiler şehrin tarih boyunca; Romalıların, Arapların ve son olarak İspanyolların egemenliği altında varlığını sürdürdüğünü göstermektedir. Bu çok kültürlü yapıyı şehrin her noktasında hissetmek mümkündür. Sevilla Katedrali, Alcazar Sarayı ve Maria Luisa Parkı gibi birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapan kenti ziyaret eden turistler, şehrin kültürel mirasına büyük bir hayranlık duymaktadır.

Sevilla hakkında her şey kentin tarihi geçmişi ve turistik mekanları ile bitmemektedir. Oldukça sıcak bir iklime sahip olan Sevilla; kasım ve aralık aylarında en yağışlı günlerini yaşamaktadır. Kış mevsiminde havalar biraz soğusa da yılın geri kalanında sıcaklıklar ortalamanın üzerindedir. Özellikle yaz mevsiminde son derece sıcak olan Sevilla, yapılan ölçümlere göre 1881 yılından günümüze kadar Avrupa’da ölçülen en yüksek sıcaklık seviyesine sahiptir.

Sevilla'nın Tarihi

Sevilla, tarihi M.Ö. 8. yüzyıla dayanan Endülüs Özerk Bölgesi’nin merkezi ve en büyük şehridir. Bazı rivayetlere göre Sevilla’nın Herkül tarafından kurulduğu iddia edilmektedir. Resmi kaynaklara göre ise şehrin kuruluşu Tharsis saltanatıyla birlikte gerçekleşmiştir.

MÖ 2. yüzyılda Rom: 2800 yıllık köklü geçmişi ile Sevilla; Tharsislerin, Romalıların, Arapların ve uzun yıllardan beri İspanyolların hakimiyeti altındadır. Birçok önemli sanatçı yetiştiren bu harika şehir, günümüzde turistlerin büyük ilgi gösterdiği önemli bir cazibe merkezidir. Sevillalıların hakimiyet altına aldığı şehir, her anlamda ihtişam kazanmaya başlamıştır. Uzun yıllar süren Roma yönetiminin ardından şehir; birçok ulus tarafından istila edilmeye çalışılmış ve MS 700’lü yıllarda Arapların himayesi altına girmiştir. Arap – Endülüs egemenliği altında başka bir ihtişamlı dönemini yaşayan Sevilla; görkemli inşa çalışmalarına ev sahipliği yapmış ve sanat tarihi açısından önem taşıyan birçok yapıya sahip olmuştur.

1200’lü yılların ortalarına doğru ise Sevilla, III. Fernando tarafından fethedilmiştir. Arap himayesinden çıkan şehir, kısa bir bocalama dönemi geçirse de sonraki yüzyılda eski günlerine geri dönmüştür. Bunun en önemli sebebi Amerika Kıtası’nın keşfi sonucu elde edilen ticaret ağı ve altın rezervleri olmuştur.

Tarih boyunca Juan Martínez Montañés başta olmak üzere birçok heykeltraş, Francisco de Zurbaran, Diego Velázquez gibi birçok önemli ressam ve Fernando Herrera gibi birçok önemli şair Sevilla’da yetişmiştir. Hatta dünyanın ilk romanı olarak kabul edilen Don Kişot, Cervantes tarafından Sevilla’da mahkum kaldığı hapishanede yazılmıştır.

Sevilla Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Yahudi, Müslüman ve Hristiyan kültürlerinin bir araya geldiği Sevilla, çok kültürlü yapısını kentin sokaklarında yürürken dahi hissettirmektedir. Boğa güreşleri ve Flamenko gibi birçok önemli özelliği olsa da Sevilla’nın en belirgin özelliklerinin başında tarihi yapıları gelmektedir. Birçoğu UNESCO tarafından da korumaya alınan bu mekanlar, her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu yapılar arasında Alcazar Sarayı oldukça dikkat çekmektedir. Saray, MS 11. yüzyılda dönemin Müslüman krallarının konaklaması için inşa edilmiştir. Günümüzde yapının en üst katı halen kraliyet ailesi tarafından kullanılmaya devam etmektedir. Sarayın bir kısmı ise bu tarihi mekanı ziyaret etmek isteyen turistler için müzeye çevrilmiştir.

UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde olan ikonik yapılardan bir diğeri ise Sevilla Katedrali’dir. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu yapı; Avrupa’nın en büyük üçüncü katedrali olduğu gibi Gotik üslupla yapılmış en büyük tapınaktır.

Sevilla denildiğinde akla gelen yapılardan birisi de Maria Luisa Parkı’dır. Şehirde birçok farklı yerde yeşil alan ve parklarla karşılaşmak mümkün olsa da bu mekan hepsinden daha ihtişamlıdır. 1929 Dünya Fuarı için Fransız peyzaj mimarı Nicolas Forestier tarafından tasarlanan devasa bahçede; yürüyüşlere katılmak, bisiklet sürmek ya da fayton gezisine çıkmak yapılabilecek aktiviteler arasındadır.

Sevilla'ya Gideceklere Tavsiyeler

Sevilla’yı ziyaret eden turistler; köklü bir tarih ve zengin mimari detaylarla karşılaşmaktadır. Sevilla Katedrali, Alcazar Sarayı ve Maria Luisa Parkı gibi mekanlar; şehrin turistler tarafından neden bu kadar sevildiğini anlamak için mutlaka görülmelidir.

Sevilla’da tarihi yapıların yanı sıra ziyaret edebilecek birçok farklı müze de bulunmaktadır. Meşhur ressamların eserlerinin yer aldığı Museo de Bellas Artes ve geleneksel Endülüs giysilerinin sergilendiği Museo de Artes y Costumbres mutlaka gezilmelidir.

Roma döneminden kalma eserler sunan Museo Arqueológico de Sevilla ise hemen herkesi etkilemeyi başarmaktadır.

Sevilla şehrinin tarihi mirasını incelemek için gezi planının oldukça geniş tutulması gerekmektedir. Tarihi mekan gezilerinin ardından biraz eğlenmek isteyen ziyaretçiler için şehirde yapılabilecek birçok aktivite vardır. 2014 yılında açılan Sevilla Akvaryumu, özellikle ailelerin sıklıkla tercih ettiği ilgi çekici bir yerdir. La Isla Magica ismindeki aquapark ise Sevilla gezi deneyimini daha eğlenceli hale getirmektedir.

Sevilla'ya Giderken Alınması Gerekenler

Ziyaretçilerin Sevilla’ya giderken yanlarına almaları gereken eşyalar, şehri yılın hangi döneminde ziyaret ettikleri ile doğrudan ilişkilidir. Sevilla yaz aylarında havaların oldukça sıcak seyrettiği bir şehirdir. Bu nedenle yaz mevsiminde Sevilla’yı gezmeyi planlayanların; bavullarını ince ve rahat kıyafetlerden oluşturmaları gerekmektedir. Ayrıca şehrin dar ama estetik sokaklarında gezerken güneşten korunmak önemlidir. Bu sebeple ziyaretçilerin yanlarına güneş kremi almaları, konforlu bir gezi geçirmelerini sağlayacaktır.

Bahar aylarında Sevilla’yı ziyaret etmeyi planlayanlar, bu dönemde şehir daha serin olduğu için hırka ve ceket gibi kıyafetleri unutmamalıdır. Kasım ve aralık aylarında ise yağış ihtimali oldukça fazla olduğunu için bir yağmurluk oldukça faydalı olacaktır.

Sevilla; yılın her dönemi ziyaretçilerini yüzlerce yıllık tarihi yapıları ve canlı şehir yaşantısı ile karşılamaktadır. Şehrin tarihini keşfe çıkmak, etkileyici mimari yapılarını görmek ve doğa harikası parklarında vakit geçirmek için uzun yürüyüşler yapılmaktadır. Bu yüzden mevsime uygun rahat ayakkabılar, Sevilla turunun daha konforlu geçmesini sağlayacaktır.

Sevilla Hakkında İlginç Bilgiler

Sevilla hakkında bilinmeyenler, tarihi kenti ziyaret edecek turistlerin ilgisini çekmektedir. Yıl içerisinde milyonlarca turistin ziyaret ettiği Sevilla, film yapımcılarının da oldukça ilgi gösterdiği bir yerdir. 1962 yapımı Arabistanlı Lawrence filmi, Game of Thrones dizisinin bazı bölümleri ve Star Wars serisinin bazı sahneleri Sevilla’nın ünlü mimari yapılarında çekilmiştir. Bu yapımları izleyenler, Sevilla sokaklarında gezerken çekim yapılan yerleri kolayca anımsamaktadır.

Sevilla denildiğinde akla gelen en önemli yapılardan biri olan Sevilla Katedrali; pek fazla bilinmeyen bir özelliğe sahiptir.

Ünlü kaşif Kristof Kolomb, 1506 yılında vefat ettiğinde Sevilla Katedrali’ne gömülmüştür.

Günümüzde naaşı bu mekanda bulunmasa da ona ait anıt mezarı ziyaret etmek mümkündür.

Birçok farklı özelliği ile dikkat çeken Sevilla, aynı zamanda Avrupa’nın en sıcak şehridir. 1881 yılında termometrenin 50 dereceyi gösterdiği kent, günümüze kadar Avrupa’da ölçülmüş en yüksek sıcaklığa sahiptir. Kasım, aralık ve ocak ayları dışında neredeyse yağış almayan Sevilla; yılın her dönemi turistlerin ilgi gösterdiği bir şehirdir.