Hollanda’nın Başkenti Amsterdam Hakkında Bilgiler

Amsterdam Hakkında

Amsterdam Hakkında

82 dk'lık okuma
1236 kişi okudu

Amstel ırmağının döküldüğü yerde küçük bir balıkçı köyü olarak kurulan, günümüzde Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam; şehrin dört bir yanını saran ve ulaşımda önemli bir rol oynayan kanalları; nazik şehir sakinleri, zengin sanat kültürüyle Kuzey Avrupa’nın en çok turist ağırlayan şehirlerinden biridir. Konumu nedeniyle yüzyıllar boyunca ekonomi ve ticarette önemli bir geçiş noktası olan Amsterdam, tanık olduğu savaş ve krizlerin izlerini tamir etmek için çok çabalamıştır. Şehrin dört bir yanında ve müzelerinde bu dönemlerden kalma ve şehrin tarihine referans yapan anıtlar, tarihi eserler görülebilmektedir.

Amsterdam hakkında her şeyden önce akla ilk olarak ‘Günahlar Şehri’ tanımı gelmektedir. Bunun nedeni şehirde, bazı konularda dünyanın birçok yerine göre biraz daha özgürlük tanınmasıdır. Şehir bu konuda dünyaca ünlü Red-Light bölgesiyle dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra, Amsterdam’da bazı ‘coffee shop’larda 5 grama kadar hafif uyuşturucu yasaldır. Ayrıca LGBT topluluğu konusunda oldukça kucaklayıcı olan Amsterdam’da eşcinsel evlilikler yapılabilmektedir.

Amsterdam ile ilgili bilgilerin belki de en ilginci, şehrin direkler üstüne kurulmuş olmasıdır. Deniz seviyesinin altına inşa edilen şehirde binalar tahta direklerle yükseltilip sabitlenerek inşa edilmektedir ve örneğin komşuya kahve içmeye gitmek için evden çıkıp tekneye binmek gerekebilir. Kuzeyin Venedik’i olarak anılan Amsterdam’da, Venedik’ten daha fazla kanal bulunmaktadır. Ziyaretçilerin, oldukça yaygın kanal turları yapmadan dönmemeleri tavsiye edilmektedir. Bunun yanı sıra müze ve bisiklete verdiği önemle de dikkat çeken Amsterdam’ı ziyaret edenlerin bisiklet kiralayıp şehrin sokaklarında kaybolmaları; Van Gogh ve Anne Frank Müzesi gibi ünlü müzelere mutlaka gitmeleri tavsiye edilmektedir.

Amsterdam'ın Tarihi

Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, Hollanda’nın en yüksek nüfuslu; kültürel ve ekonomik olarak da en önemli şehridir. Amstel barajı anlamına gelen ‘Amstelredamme’ kelimesinin zamanla Amsterdam halini almasıyla ismini bulmuştur.

17. yüzyılda İspanyol baskısından kaçan zengin Musevilerin şehre yerleşmesi ve yatırımlarını deniz ticaretine yapmaları, Hindistan üzerinden ihracat ve ithalat yapılması, Afrika ve Amerika arasındaki köle ticareti için deniz ulaşımında kilit nokta olmasıyla ekonomisini geliştirerek ‘Altın Dönemini yaşamaya başlamıştır.

Günümüzde şehrin en önemli ve en çok ziyaret edilen, Dam Meydanı’ndaki Kraliyet Sarayı ya da Başlı Ev gibi mimari harikası binalar, karakteristik Amsterdam şehir manzarasının şekillendiği bu dönemde yapılmıştır.

Dünya Savaşları’nda açlık, zorlu hava koşulları ve toplama kamplarının da etkisiyle zor günler geçirerek nüfusunun büyük bir kısmını kaybeden Amsterdam, savaş dönemi sonrası hızlı bir toparlanma ve restorasyon sürecine girmiştir. Şehrin sanat tarihi; görkemin ve zenginliğin, savaşlar ve zorluklarla derinleşmesiyle oluşmuştur.

Amsterdam Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Amsterdam, cinsellik ve uyuşturucu kullanımı gibi konularda hoşgörülü olması sebebiyle Avrupa’nın günah şehri olarak nam salmıştır. Red Light District, Amsterdam’ın en bilinen bölgesidir. Ayrıca 18 yaş üstü ‘coffee shop’larda 5 grama kadar hafif uyuşturucu satışına hoşgörü gösterilmektedir. Ancak Amsterdam’da ağır uyuşturucular ve sokak satıcılarından satın alınması kesinlikle yasaktır.

Dünyanın en ikonik yapılarından biri ve Amsterdam’ın en belirgin özelliklerinden biri eş merkezli kanal sistemidir. Bu kanallar her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekmektedir.

Şehre sanatsal bir tasarım kazandıran 165’in üzerinde kanal, 2010 yılında UNESCO tarafından dünya mirası alanı olarak tanınmıştır.

400 yaşındaki kanallar, şehir içi ulaşımda da hayati bir rol oynamaktadır ve şehirde kanal gezileri oldukça meşhurdur. Amsterdam bu özelliğiyle ‘Kuzeyin Venedik’i’ olarak bilinmektedir.

Bahar aylarının başlangıcında lale mevsimini ağırlayan Amsterdam’da lale festivalleri her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Ayrıca Amsterdam, dünyanın bisiklet şehri olarak anılmaktadır. Şehirde bisikletçiler sokakların hakimidir. Halkın yarısından fazlası ulaşımını bisikletle sağlamakta ve 400 kilometreden fazla bisiklet yolu olan şehri keşfetmenin en iyi yolu da budur.

Amsterdam'a Gideceklere Tavsiyeler

Amsterdam’da gece geç saatlerde dolaşmak, herhangi bir büyük şehrin içerdiği tehlikeleri içermektedir. Herhangi bir madde kullandıysanız, ıssız sokaklarda tek başınıza dolaşmanız önerilmemektedir. Her yerde olduğu gibi Amsterdam’da da dolandırıcılar, hırsızlar ve potansiyel başka tehlikeler bulunmaktadır ancak şehir merkezi her zaman kalabalık olduğu için daha az tehlikelidir. 1960’larda bir sığınak olarak inşa edilen, şehrin güneydoğusunda kalan Bijlmer adlı bölge, günümüzde girişi yasaklanmış ve şehir merkezinden ayrılmış; ancak tehlikesiyle ünlenmiş bir bölgedir. Ziyaretçilerin burada yanlışlıkla dolaşmak gibi bir ihtimali bulunmamaktadır.

Müzeler, Amsterdam’da yapılacak bir gezinin en önemli bileşenlerindendir. Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi ve Anne Frank Müzesi mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Ancak Amsterdam, kültürel etkinlikler konusunda pahalı denebilecek bir şehirdir. Bu nedenle müze girişleri ve toplu taşıma ücretlerinde kampanyalar yapan turist kartları araştırmanız önerilmektedir.

Dünyadaki tek yüzen çiçek pazarı olan Bloemenmarkt ve dünyanın en büyük çiçek bahçesi parkı olan Keukenhof Bahçeleri’nde fotoğraf çekilmeden dönülmemesi önerilmektedir. Ancak Red-Light bölgesine giderseniz aynı öneri geçerli değildir; Red-Light’ta fotoğraf çekimi kesinlikle yasaktır.

Amsterdam'a Giderken Alınması Gerekenler

Amsterdam’da, tüm kuzey Avrupa şehirlerinde olduğu gibi, yazın ortasında bile her an yağmur yağabilir. Bu nedenle, ziyaretçilerin yanında mutlaka hava koşullarının değişme ihtimalini göz önünde bulundurarak eşya getirmesi önerilmektedir. Örneğin iyi bir çift bot ve yağmurluk, şemsiye kullanışlı olacaktır.

Kalıcı popülaritesi nedeniyle, şehir merkezi gürültü seviyeleri hafta içi günlerde bile oldukça yüksektir. Geceleri eğlence mekanları nedeniyle gürültü olurken, gündüzleri de trafik ve inşaat çalışmalarının sesleri yükselmektedir. Amsterdam şehir merkezinde kalmayı planlayan ziyaretçilerin, iyi bir gece uykusu için yanların gürültü önleyici bir kulak tıkacı getirmesi önerilmektedir.

Amsterdam’daki çoğu markette Maestro kartlarından başka bir şey kabul edilmemektedir. Restoranlar, barlar ve kafelerde de benzer politikalar olabileceğinden, ziyaretçilerin yanında nakit para taşıması mantıklı olacaktır. Şehrin her yerine yayılmış, genellikle servis ücreti almayan çok sayıda ATM de iş görecektir.

Amsterdam’ı keşfetmenin en iyi yolu yürümek ya da bisiklet kiralamaktır. Bu nedenle rahat bir çift spor ayakkabı ve tekerlekli valiz yerine sırt çantası taşımak rahatlık sağlayacaktır. Amsterdam’ın Arnavut kaldırımlı, dar sokaklarında sırt çantasıyla çok daha rahat dolaşabilirsiniz.

Amsterdam Hakkında İlginç Bilgiler

Amsterdam, Avrupa’nın en ünlü şehri ve kuzeyin Venedik’i olarak bilinse de hakkında bilinmeyenlerden biri şehrin milyonlarda direk üzerine kurulmuş olmasıdır. Toplamda 100 kilometreden fazla 165 kanalla Venedik’ten daha fazla kanal ve Paris’ten daha fazla köprüye sahip olan Amsterdam, deniz seviyesinin bir metre kadar altına yerleştirilmiştir; bu nedenle normal bir evin desteklenmesi için su seviyesi altına sabitlenen, 15-20 metrelik yaklaşık 10 direğe ihtiyaç vardır. Örneğin Amsterdam Centraal Tren İstasyonu 9000 adetle direkle sabitlenmiştir.

Kanalların kenarlarına yapılan evlerin çoğunun girişi oldukça dardır; çünkü Amsterdam’da evin ön cephesinin büyüklüğüne göre vergi ödenmektedir.

Amsterdam kurulduğu ilk zamanlardan beri herkesin gönlünde Hollanda’nın başkenti olarak kabul edilse de, resmi olarak 1983’ten beri başkenttir. Bir başka ilginç nokta ise, Amsterdam’da herhangi bir yakını olmayan biri vefat ettiğinde cenaze için bir şairin şiir yazıp cenazesinde okumasıdır. Dünyadaki tüm şehirler arasında metrekare başına en yüksek müze sayısına sahip Amsterdam’da, aynı zamanda 400 kilometreden fazla bisiklet yolu bulunmaktadır ve halkın yarısından fazlası ulaşımını bisikletle sağlamaktadır.

Amsterdam, Avrupa ve dünyanın hoşgörü merkezidir. Eşcinsel evliliklerin yasal olması, 18 yaş üstü ‘coffee shop’ları ve Red-Light Bölgesi’yle ünlü Amsterdam’da bir de mavi ışıklar bulunmaktadır. Bu bölgede ışıklar mavi olduğunda, odada transseksuel bir kadın olduğu anlaşılmaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Hollanda Vizesi

Hollanda turistik gezi düzenleyeceklerin yeşil, gri, siyah veya kırmızı pasaportları bulunmaları durumda bir işlem yapmaları gerekmemektedir. Hollanda vize başvurusu yapacak kişiler ikamet bilgilerine göre ilgili başkonsolosluğa ya da büyükelçiliğe müracaat etmelidir.