Afrika’nın En Eğlenceli Şehirlerinden Johannesburg Hakkında Bilgiler

Johannesburg Hakkında

Johannesburg Hakkında

39 dk'lık okuma
547 kişi okudu

Johannesburg, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en büyük şehridir. Son yüzyıl içerisinde Johannesburg; çadır kamplarından ve gecekondu kasabasından modern gökdelenlerle dolu bir şehre dönüşmüştür. Gezegende bulunan insan fosillerinin %40’ına ev sahipliği yapan şehir hakkında her şey oldukça dikkat çekicidir. Cradle of Humankind isimli sit alanı, 3,5 milyon yıllık tarihi ve çok sayıda hominin fosilleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır.

Güney Afrika’nın ekonomi merkezi olan Johannesburg ile ilgili bilgiler bunlarla sınırlı değildir. Şehir; canlı gece hayatı, gurme yemekleri ve kültür-sanat adına yapılan muhteşem organizasyonları ile de adından söz ettirmektedir. Tasarım mağazalarından pazar tezgâhlarına kadar her şeyin çok rahat bulunabildiği Johannesburg, tam bir alışveriş şehridir. Aynı zamanda dünyanın en büyük 50 metropolü arasında yer almaktadır. 

Afrika kıtasının en turistik şehirlerinden biri olarak kabul edilen Johannesburg, birbirinden ilginç ve görkemli eğlence merkezi ve kumarhaneye ev sahipliği yapmaktadır. Bunların yanı sıra 140 dönümlük arazi üzerine kurulmuş Johannesburg Hayvanat Bahçesi; vahşi hayvanların barınması, yetiştirilmesi ve korunması adına yapılan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak bilinmektedir. İnsanlığın beşiği olarak adlandırılan Johannesburg; eğlenceli bir tatil arayanlar için dünya üzerinde en uygun şehirlerden biri olarak gösterilmektedir.

Johannesburg'un Tarihi

Dünyada bulunan insan fosillerinin neredeyse yarısına ev sahipliği yapan Johannesburg, yeryüzünün en zengin arkeolojik alanlarından biridir. Dünyanın en genç ve büyük şehirlerinden olan Johannesburg, altın rezervlerinin bulunmasının ardından 4 Ekim 1886 yılında kurulmuştur. Şehrin kuruluşunun ardından hızlıca nüfusu artmış ve 1897’de belediye olmuştur. 1928 yılında ise Güney Afrika’nın en büyük şehri haline gelmiştir. Mısır’ın hareketli metropolü Kahire’den sonra Afrika Kıtası’nın 2. büyük şehri olma ünvanına sahiptir.

Güney Afrika’nın ekonomi merkezi olan Johannesburg şehrinin kurulması 100 yıldan daha az sürmüştür. 1886 yılında altını bulan ve arsasını 10 sterline satan George Harrison, şehrin kaderini değiştiren kişi olarak gösterilmektedir. Bu olayın ardından 1904 yılında şehirde bulunan tüm siyahîler başka yerlere gitmeye zorlanmıştır. Siyahîlerin sürgün edilmesi 1948 yılı Ulusal Parti dönemine kadar devam etmiştir.

2001 yılının kasım ayında açılan Apartheid Müzesi, Güney Afrika’nın 20. yüzyıl tarihini en iyi gösteren mekânların başında gelmektedir. Bu müzede sanat tarihi açısından da oldukça önemli eserler sergilenmektedir. Apartheid; 1948-1994 yılları arasında ırksal ayrımcılığı savunan bir ideolojidir. Bu sistem, Avrupa kökenli beyazlar tarafından savunulan ve siyah ırklardan daha üstün olduklarını iddia ettikleri bir ideolojidir. Yıllarca bu ideolojiyle savaşan Güney Afrika ve Johannesburg şehri, Nelson Mandela sayesinde bu rejimden kurtulmuştur. 

Johannesburg Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Johannesburg denildiğinde akla gelen ilk şey, eğlencedir. Afrika Kıtası’nın eğlence merkezi olarak bilinen Johannesburg’un en belirgin özelliklerinden ilki ise sahip olduğu altın rezervleridir. Bu sebeple Johannesburg’a “Altın Şehri” ya da “eGoli” denilmektedir. Yerel halk tarafından da “Joburg” ya da “Jozi” olarak adlandırılan şehir, dünyanın en derin altın madenlerine sahiptir.

Ayrıca Johannesburg, 90’lı yıllarda popüler olan Kwaito müziğinin doğduğu yerdir. Güney Afrika için oldukça önemli olan bu müzik türü, özellikle Apartheid sonrası şehir kültürünü somutlaştırmak adına yapılan şarkı sözleriyle ünlüdür. 

26 hektarlık alana kurulu eğlence ve kumarhane kompleksi Montecasino, Johannesburg denildiğinde akla gelen mekânların başında gelmektedir. Dünyanın dört bir yanından turistler Montecasino için şehri ziyaret etmektedir. 2000 yılında açılan merkez, yılda ortalama 9,5 milyon ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Güney Afrika’nın demokrasi yolculuğunun hikâyesinin anlatıldığı Anayasa Tepesi, şehirde en çok merak edilen yerlerinin başında gelmektedir. Tepede bulunan ve geçmişte hapishane ve askeri kale olarak kullanılan kale, günümüze müze olarak faaliyet göstermektedir. Aynı zamanda anayasa mahkemesine de ev sahipliği yapan bu yer, Johannesburg denildiğinde akla ilk gelen tarihi mekândır.

Johannesburg'a Gideceklere Tavsiyeler

Johannesburg, oldukça hareketli ve kalabalık bir şehirdir. Hareketliliğinin yanı sıra şehirde oldukça sessiz ve sakin alanlar da bulunmaktadır. Rhino ve Lion Koruma Alanı, Aslan Parkı, Mistik Maymunlar ve Croc Şehri ziyaretçilerin oldukça dikkatini çeken doğal yaşam bölgeleridir. Bu vahşi yaşam parkları, Johannesburg turu esnasında mutlaka uğranılması gereken yerlerin başında gelmektedir. Ayrıca şehirde Johannesburg Hayvanat Bahçesi ve Montecasino Kuş Bahçesi de bulunmaktadır.

Johannesburg’da 5 ile 75 yaş arası herkes için tasarlanmış ve özel etkinliklerle dünyada bir ilk olan Jozi X Action World isimli eğlence merkezi yer almaktadır. Şehri ziyaret eden turistlere bu eğlence merkezine gitmeleri ve unutulmaz anlar yaşamaları önerilmektedir. 1971 yılında kapanan bir altın rezervinin üzerine inşa edilen Gold Reef City de Johannesburg’un ünlü eğlence parklarından biridir. 1886 yılında başlayan altın mücadelesini tema haline getiren bu parkın içinde eğlence alanlarının dışında pek çok müze de bulunmaktadır. Bu parkın ünlü olmasının sebebi Afrika’nın en uzun ve hızlı lunapark trenine sahip olmasıdır.

Johannesburg’da ünlü devlet adamı Nelson Mandela’nın 1946’dan 1962 yılına kadar yaşadığı ev oldukça dikkat çekicidir. Günümüzde müzeye dönüştürülen bu ev, ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiş bir mekândır. Nelson Mandela Ulusal Müzesi olarak adlandırılan bu yer; tek katlı ve kırmızı tuğla ile yapılmış ufak bir evdir. Dünya tarihi için oldukça önemli olan siyasi lider Nelson Mandela’nın evi, şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gösterilmektedir.

Johannesburg’a Giderken Alınması Gerekenler

Johannesburg, dünyanın en tehlikeli şehirlerinden biri olarak ün yapmış olsa da polisin suç mahalline ulaşması sadece 1 dakika sürmektedir. Bu sebeple şehri ziyaret edecek turistlerin özel güvenlik önlemlerini abartmalarına gerek yoktur. Çapraz askılı ya da bele takılacak bir çantanın olması yeterli olmaktadır. Kullanışlı bir sırt çantası da Johannesburg turunu daha konforlu hale getirecektir. Çünkü Johannesburg’da hava koşulları anlık değişebildiğinden ziyaretçilerin yanlarına pek çok eşyayı almaları gerekebilmektedir.

Ayrıca şehre gidecek turistlere ağır bir bavul hazırlamaları önerilmektedir. Çünkü hafif hazırlanan bavullar havaalanında açılabilmektedir. Çoğu zaman kuru ve sıcak havaların yaşandığı Johannesburg’a giden turistlerin yanlarına nefes alan ve pamuklu kumaştan yapılan kıyafetleri tercih etmeleri önerilmektedir. Kentin havası değişken olduğu için ziyaretçilere şemsiye, hafif bir ceket ve hırka almaları da tavsiye edilmektedir. 

Johannesburg Hakkında İlginç Bilgiler

Johannesburg şehri hakkında bilinmeyenlerin sayısı oldukça fazladır. Bunlardan en çarpıcı olanı Johannesburg’un dünyanın en büyük insan yapımı ormanına sahip olmasıdır. 10 milyon ağaca ev sahipliği yapan şehir, bu özelliği sayesinde doğa tutkunlarının çok fazla dikkatini çekmektedir. 

Dünyanın en büyük hastanesi olan Chris Hani-Baragwanath da şehrin sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu hastane 2964 yatak kapasitesi ile aynı anda 3,5 milyon kişiye hizmet verebilmektedir. 

Afrika'nın en yüksek binası Johannesburg’da bulunmaktadır. 270 metre yüksekliğindeki Hillbrow Tower, şehrin muhteşem manzarasını ayaklar altına sermektedir. 1981 yılında güvenlik önlemleri sebebiyle bu muhteşem kule kapatılmıştır. Kulenin kapatılması ile alakalı pek çok söylenti bulunmaktadır. 

Afrika’nın en işlek havalimanı Johannesburg’da yer almaktadır. Her yıl ortalama 28 milyon yolcuya hizmet veren bu havalimanı, görkemli yapısıyla ziyaretçileri şaşırtmaktadır. Ancak şehre “Kuru Liman” denilmesinin bu durumla bir alakası bulunmamaktadır. Johannesburg’a kuru liman denilmesinin nedeni; deniz, göl ya da nehir kenarına kurulmayan dünyanın en büyük şehri olmasıdır. Ayrıca Johannesburg, deniz seviyesinden yaklaşık 2000 metre yüksekte bulunmaktadır.

Johannesburg, 4 Ekim 1886 yılında “Altın Şehir” unvanını almıştır. Dünyanın en büyük altın rezervine sahip olan şehir, ülkenin ekonomisini yönetmektedir. Johannesburg’un Witwatersrand Havzası’nda dünyanın bilinen en büyük altın yatağı yer almaktadır. İki milyar yıl önce şehrin 120 kilometre güneybatısında bulunan Vredefort’a dev bir meteor çarpması sonucu bu altın yatakları oluşmuştur. 

Sevdiklerinizle Paylaşın

Güney Afrika Cumhuriyeti Vizesi

Güney Afrika’ya giriş yapıldığında bazı evrakların görevlilere gösterilmesinin ardından turistlere vize verilmektedir. Bunun için pasaportta en az iki sayfanın boş olması gerekmektedir. Alması oldukça kolay olan vizenin süresi 30 gündür. Bu sürenin üzerindeki ziyaretler için Güney Afrika Büyükelçiliği’nden randevu alınması zorunludur.