Tarih ve Doğanın İç İçe Olduğu Ülke Brezilya Hakkında Bilgiler

Brezilya Hakkında

Brezilya Hakkında

35 dk'lık okuma
379 kişi okudu

Güney Amerika'nın en büyük ülkesi olan Brezilya, tarih meraklıları, doğa tutkunları, adrenalin bağımlıları, plaj sevenler ve farklı etkinlikler arayan gezginler için tam bir cennettir. Festivallerden gece eğlencelerine, bozulmamış doğal güzelliklerden korunmuş tarihi kolonyal yapılara dek ziyaretçilerine muhteşem seçenekler sunan Brezilya, egzotik bitkiler ve vahşi yaşam dolu yağmur ormanlarıyla Güney Amerika’nın neredeyse yarısını kaplayan bir yüzölçümüne sahiptir. 7.400 kilometrelik Atlantik kıyısı altın kumlu plajlarla çevrili olan ülkenin, iç kısmı ise değerli maden kaynaklarıyla doludur. Brezilya'nın madenlerinden çıkan altın, 1822'ye kadar Brezilya'yı yöneten sömürgeci güç olan Portekiz'in kiliselerini hâlâ kaplamaktadır. Bu güçlü Portekiz etkisi, Brezilya'nın sömürge mimarisinde, kiliselerindeki ve manastırlarındaki sırlı çiniler gibi dekoratif sanatlarda ve edebi dilde oldukça belirgindir.

Turistler için Brezilya hem tropik bir cennet hem de pastoral plaj tatilleri ve orman keşiflerinin ilk adresidir. Iguazu Şelalesi, Copacabana Plajı ve Amazon ormanlarının vahşi güzelliklerinin yanı sıra ikonik İsa Heykeli, Barok mimari örnekleri, kolonyal yerleşim alanları, kiliseler ve birinci sınıf sanat müzeleriyle Brezilya hakkında her şey turistleri büyülemektedir. Kültürel, doğal, tarihi ve eğlenceli farklı noktaların renkliliğini ziyaretçilerine sunan Brezilya ile ilgili bilgiler arasında en önemlisi ise Rio Karnavalı'dır. Brezilya, nabzı hızlandıran ritimlerin kol gezdiği sokakları ve her zevke hitap eden cazibe merkezleriyle heyecan verici bir tatil lokasyonu olarak öne çıkmaktadır.

Brezilya'nın Tarihi

Birçok Güney Amerika ülkesinde olduğu gibi, Brezilya'nın kuruluşu da yerlilerin bölgeye akın etmesiyle başlamakta ve 10.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Brezilya'nın ilk sakinleri, çoğunlukla kıyı bölgelerinde kabileler halinde yaşayan Kızılderililerdir. Ancak, Portekizlilerin 1500'de gelmesinden önceki Brezilya tarihi hakkında çok az şey bilinmektedir. Çünkü bölgedeki kabileler tam anlamıyla yerleşik hayata geçmemiş ve yazılı kayıtları olmadan yarı göçebe bir yaşam sürdürmüştür. Bu nedenle Brezilya tarihi, ancak Pedro Alvares Cabral komutasındaki Portekiz filosunun, Brezilya topraklarını kendileri için istediği 1500 yılından başlatılmaktadır.

İlk kalıcı Portekiz yerleşimi 1532'de Sao Vicente'de kurulmuş, Brezilya limanları köle ve şeker kamışı ticareti için kritik bir yer hale gelmiştir. Ticaretle dünyaya Brezilya kapılarını açan Portekizliler sebebiyle, Fransız sömürgeciler 1555 ve 1567 yılları arasında Rio de Janeiro'ya yerleşmeye çalışmışlar, Cizvitler ise 1557’de Sao Paulo şehrini kendileri için kurmuşlardır. Bu tarihlerde köle ticareti her şeyden çok tutulan ekonomik bir kaynak haline gelmiş, fakat 18. yüzyılda altının keşfedilmesiyle durum değişmiştir. Bu süreçten sonra Brezilya altın madenciliğinin merkezi haline gelmiş, bölgede altın arayışını yapacak olan kölelerin ticareti sürdürülmüştür.

1822’de ise Brezilya bağımsızlığını kazanmış fakat ilk cumhuriyet 1889 yılında kurulmuştur. Doğal güzellikleri ile turistlerin en sevdiği ülkelerden birisi olan ve sömürgecilerin farklı tarzlardaki yapılarını kültürel yelpazesine ekleyen Brezilya, sanat tarihi açısından zengin bir birikime sahiptir.

Brezilya Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Brezilya’nın simge yapısı Cristo Redentor olarak da bilinen Kurtarıcı İsa Heykeli’dir. 28 metre boyunca uzanmış kollarıyla, tüm insanlığı kucaklar gibi bir görüntüye sahip olan devasa sanat eseri, Paul Landowski ve Brezilyalı Mühendis Heitor da Silva Costa'nın eseri olarak, beton ve sabuntaşı kullanılarak 1931’de inşa edilmiştir. Kurtarıcı İsa Heykeli’nin manzarası, Brezilya’nın en belirgin özelliklerini, muhteşem doğal alanlarını içeren panoramik bir görüntüye sahiptir. Bu eşsiz fotoğrafta yer alan ve ülkenin sembollerinden birisi olan Sugar Loaf'ın yuvarlak kaya zirvesi, plajlardan ve şehirden 394 metre yükseklikte yer almaktadır.

Tüm dünyada doğa harikaları ile tanınan Brezilya, zengin su kaynaklarının çevresinde şekillenen yeşil alanlarıyla turistleri büyülemektedir. Bu noktalardan biri olan Amazon Ormanları, bir kısmında devasa şelalelerin ve göllerin diğer tarafında ise vahşi bir yaşamın hüküm sürdüğü geniş bir alanı kaplamaktadır. 688 hektarlık Januari Ekolojik Parkı’nı, Anavilhanas Adaları ve suların buluşma noktası olan Encontro das Aguas’ı barındıran bu görkemli doğal yaşam alanı, sadece Amazon bölgesinde görülebilecek endemik bitkilere de ev sahipliği yapmaktadır.

Brezilya'ya Gideceklere Tavsiyeler

Brezilya, çok sayıda görülmesi gereken alan sunan, her bölgesinde farklı bir güzellik barındıran turizm merkezlerinden birisidir. Kurtarıcı İsa Heykeli, Sugar Loaf, Amazon Ormanları gibi simgeleşmiş yerlere ek olarak ülkenin farklı noktalarında ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunan çeşitli lokasyonlar mevcuttur. Bu muazzam güzelliklerden biri olan Iguaçu Şelaleleri, kalemle çizilmiş mükemmellikte akan 247 şelaleden oluşmaktadır. Dünyanın başka hiçbir yerinde görülemeyecek olan bu manzara, Brezilya, Paraguay ve Arjantin'in buluştuğu noktada yer almaktadır.

Büyüleyici doğal alanları saymakla bitmeyen Brezilya’da ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken tarihi yapılardan da söz etmek mümkündür.

Güney Amerika'daki en iyi korunan yapılara sahip olan, 17. ve 18. yüzyıl kolonyal binalarından oluşan ve olağanüstü binaları nedeniyle UNESCO Dünya Mirası alanı seçilen Pelourinho, Brezilya’nın simgeleşmiş mahalleleri arasında yer almaktadır.

Şehrin kiliselerinin en güzeli ve en zengini, 1700'lerin başında inşa edilmiş ve altınla kaplı karmaşık oymalarla dolu Sao Francisco'da, azulejos adı verilen Portekiz çini panolarının mükemmel örneklerini görmek mümkündür.

Farklı mimari örneklerin modernizmle buluşmasını yansıtan, Brezilya'nın yeni şehri Brasilia, 1960 yılında, ülkenin başkenti olan Rio de Janeiro'nun yerini almak üzere tasarlanmıştır. Lúcio Costa ve Oscar Niemeyer'in iddialı şehir planlaması, avangard mimarinin göstergesi haline gelmiştir. Yeni şehri ziyaret eden turistler, hepsi bir gecede yapılmış, tek model binalar havası veren bir şehirle tanışmış olacaklardır.

Brezilya'ya Giderken Alınması Gerekenler

  • Brezilya dağlarının bol oksijenli havasını bedeninde hissetmek isteyen ziyaretçiler, geniş düzlükler ve sık ağaçlı ormanlık alanlarda tırmanışlar yapmak durumunda kalmaktadır. Bu yürüyüşlerin sağlıklı ilerleyebilmesi açısından yaz aylarında da olsa rahat spor ayakkabılar giyilmesi, ter yoluyla atılan su kaybının önlenmesi için termos taşınması ve yaz yağmurlarına yakalanma ihtimaline karşın ince yağmurluklar getirilmesi Brezilya’nın doğal yaşam alanlarını görmek isteyen turistlere tavsiye edilmektedir.
  • Ülkede yaz aylarında en sık tercih edilen lokasyonlar arasında bembeyaz kumlu plajlar yer almaktadır. Brezilya’nın ünlü plajlarında güneşin ve suyun tadını çıkarabilmek için ziyaretçilerin yanlarında mayo, havlu, şapka, güneş kremi gibi malzemeleri taşımaları gerekmektedir. Mayo ve bikinilerini Brezilya’dan temin etmek isteyen turistler, farklı tasarımları nedeniyle ülkedeki deniz kıyafetlerini fazla açık bulabilmektedir. Bu nedenle pareo tarzı kıyafetler getirmeleri önerilmektedir.
  • Brezilya gezisini doğadan değil kültür ve tarihten yana renklendirmek isteyen turistler, ülkenin sıcak ikliminde rahatça dolaşabilmek için sağlam sandaletler giymelidir.
  • Ayrıca Brezilya’ya uygun priz başlıkları, güneş gözlükleri ve minik sırt çantaları, ziyaretçilerin mutlaka yanlarında bulundurmaları gerekenler arasında yer almaktadır.

Brezilya Hakkında İlginç Bilgiler

Güney Yarım Küre’nin en büyük başkentine sahip olan Brezilya hakkında bilinmeyenler, genellikle ülkenin doğal yaşam alanlarıyla ilgilidir. Ormanların devasa alanları kapladığı Brezilya, dünyanın en geniş biyolojik çeşitliliği barındıran ülkelerinden biridir. Amazon Ormanları da dahil olmak üzere ülkenin doğal yaşam alanlarında yaklaşık 4 milyon bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir. Bu denli çok sayıda türe kucak açabilmesinin sebebi, Brezilya’nın yeşil zenginlikleridir. Bu ormanlar içerisinde henüz keşfedilmemiş canlı türlerinin yanı sıra 70 kadar kabile olduğu düşünülmektedir. Şehir yaşamıyla hiç tanışmamış, ilkel şekilde beslenen ve yaşayan kabileler doğal ortamın korunmasına da katkı sağlamaktadır.

Kültürel ve tarihi mirası zengin ülkelerden birisi olan Brezilya, Ekvador ve Şili hariç bütün Güney Amerika ülkeleriyle sınırını paylaşmaktadır. Hem bu sebeple hem de dünyanın en güzel plajlarına sahip olması sebebiyle Brezilya’da 400 havaalanı bulunmaktadır. Turizmin kalesi haline gelen ve geçim kaynağını dünya üzerinden sağlayan ülke, dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden birisidir. Bu ekonomik gücü koruyabilmenin adımlarını yavaş yavaş izleyen Brezilya, hukuki ve askeri alanda çeşitli yenilikler tanımlayarak gelişimini sürdürmektedir. Bu yeniliklerden biri kadınları silahlı kuvvetlerine katan ilk ülke olması bir diğeri ise mahkumların okuduğu her kitap için cezalarından 4 gün düşülmesidir.

Sevdiklerinizle Paylaşın