Sanat Kokan Ülke İtalya Hakkında Bilgiler
Popüler İtalya Turları
Bulunduğu kara parçasının görüntüsü ile çizmeye benzetilen İtalya, Güney Avrupa bölgesinde yer almaktadır. Akdeniz’e kıyısı olan ülke, 20 bölgeye ayrılmaktadır. Kuzey kıyısında Alp Dağlarına ev sahipliği yapan İtalya, aktif volkanları ile de öne çıkmaktadır. Bunlardan en meşhur olanı ise Etna Yanardağı’dır. 51 UNESCO Dünya Mirası’na sahip olan İtalya, bu alanda dünya rekorunu elinde bulundurmaktadır.
Dünya tarihinde önemli rol oynayan birçok yazar ve ressamın anayurdu olan İtalya hakkında her şey, sanatsal bir yönü içerisinde barındırmaktadır. Ülke ile ilgili bilgiler de bu zengin kültürü her açıdan yansıtmaktadır. Sanat akımlarına yön veren sayısız ünlü ismin göz kamaştıran eserlerine sadece müzelerde değil katedrallerde, kiliselerde ve meydanlarda rastlamak mümkündür. Aynı zamanda, Katolik mezhebinin merkezi olan Vatikan Şehir Devleti de İtalya sınırları içerisinde yer almaktadır.
En çok ziyaret edilen ülkeler içerisinde beşinci sırada yer alan İtalya, moda sektörüne yön vermektedir. Dünyaca ünlü otomobil markalarının da merkezi olan ülkede refah seviyesi oldukça yüksektir. Başta Roma olmak üzere Floransa, Venedik, Sicilya, Napoli, Vatikan ve Milano gibi ünlü tatil destinasyonlarından meydana gelen İtalya, her köşesinde sanat ve tarih kokan eşsiz atmosferini ziyaretçilerine sunmaktadır.
İtalya, tüm Avrupa’yı etkisi altına alan ve kısa sürede dünyanın her yerine yayılan Rönesans hareketinin doğduğu topraklarda yer almaktadır. Son derece zengin müzeleri, tarihi meydanları ve doğal güzellikleri ile İtalya; ziyaretçilerine rüya gibi bir tatil imkânı sunmaktadır.
İtalya'nın Tarihi
İtalya’nın köklü tarihi MÖ 500’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Bölge üzerinde Keltler, Etrüskler, Romalılar ve Rum azınlıklar olmak üzere dört belirgin medeniyetin izlerine rastlanmaktadır.
Bölgede hayat bulan Roma İmparatorluğu’nun kuruluşu ise MÖ 595 tarihinde gerçekleşmiştir. 3. yüzyılda büyük saldırılara maruz kalan imparatorluk merkezini Roma’dan Milano’ya taşımıştır. Merkezin İstanbul oluşu ise Konstantinos döneminde gerçekleşmiştir. MS 774 düzenlenen Müslüman akınlarından kurtularak Roma’yı yeniden ayağa kaldırmak isteyen I. Otto, imparatorluğun merkezini bu şehre taşımıştır. İmparatorluk ile Papa arasında yaşanan çatışmalar, İtalya şehirlerine bağımsızlıklarını ilan etmeleri için büyük bir fırsat sağlamıştır.
Bu bağlamda Milano, Venedik, Cenova ve Floransa gibi şehirler, küçük ama etkili birer devlet olarak tarih sahnesine yükselmiş ve İtalya ekonomisine katkı sağlamıştır. 15. yüzyılın ilk yıllarında Avrupa’da başlayan Rönesans hareketleri ise İtalya eyaletlerinin içerisinden ilk olarak Toskana’da görülmüştür.
15. yüzyılın ortalarında Osmanlı İmparatorluğu akınları karşısında ciddi darbe alan İtalya, yüzyıl sonra Fransa ve Avusturya’nın savaş alanı haline gelmiştir. Tüm bu yaşananlar İtalya’nın giderek zayıflamasına ve 17. yüzyılda gerileme dönemine girmesine neden olmuştur. 1976 yılında ise ülke, Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Napolyon önderliğindeki Fransız birlikleri tarafından gerçekleştirilen bu işgal sonucunda İtalya, 20 yıl Fransız hakimiyeti altında kalmıştır. İlerleyen yıllarda kurulan İtalya Krallığı’na daha sonrasında Venedik ve Roma da eklenmiş ve güçlü bir siyasi yapı ortaya çıkmıştır. I. ve II. Dünya savaşlarında ağır darbeler alan İtalya özellikle Mussolini yönetimi altında baskı dolu yıllar geçirmiş ve sonrasında Naziler tarafından işgal edilmiştir.
1946 yılında demokratik bir cumhuriyet görünümü kazanan İtalya, bundan hemen 2 yıl sonra NATO’nun kurucu üyesi olmuştur. Ülke aynı zamanda AB’nin de kurucu üyelerinden biridir. Daha birçok uluslararası oluşumun içerisinde yer alan İtalya hem ticaret hem de siyaset alanında adı geçen ülkelerin başında gelmektedir. 61 milyon gibi büyük bir nüfusa sahip olan ülke, bu alanda da diğer Avrupa devletlerinden daha öndedir. Ülkenin her bir köşesinde, zengin sanat tarihinin izlerine rastlamak da mümkündür.
İtalya Denildiğinde İlk Akla Gelenler
Dünyada yer alan bütün güzellikleri tek başına içerisinde bulunduran İtalya’nın en belirgin özellikleri arasında tarihi kentleri ve ünlü mekanları bulunmaktadır.
Ülkeye gelen ziyaretçileri büyüleyen ilk durak hiç şüphesiz Roma’dır.
Ülkenin başkenti olan kent, yedi tepe üzerine kurulmuştur. Yaklaşık 3 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık şehirleri arasına giren Roma, içerisinde sayısız ünlü yapıyı bulundurmaktadır. MS 72 yılında yapılmış olan Kolezyum, İtalya’nın en çok merak uyandıran tarihi yapısıdır. O dönemlerde hayvan dövüşleri, idamlar ve tiyatrolar için kullanılan yapı, Gladyatör mücadelelerine de ev sahipliği yapmıştır. Buranın hemen karşısında ise dünyanın da en büyük arkeolojik bölgelerinden biri olan Roma Forumu bulunmaktadır. Birleşmiş İtalya Krallığı’nın ilk hükümdarı için yapılmış olan II. Vittorio Emanuelle Abidesi de öne çıkan yapılar arasındadır. Roma’nın yedi tepesinden biri olan Capitolino Tepesi, şehri izlemek için eşsiz bir yerdir. Roma İmparatorluğu döneminde tanrılar için yapılmış olan şaheserlerden biri de Pantheon’dur. Bu görkemli yapının içerisinde aynı zamanda ünlü sanatçı Raffaello ve kral II. Vittorio Emanuele’nin mezarları bulunmaktadır.
Filmlere konu olan ünlü Navona Meydanı, Roma’nın en güzel noktalarından biridir. Aşk Çeşmesi olarak da bilinen Trevi Çeşmesi, şehre gelenlerin mutlaka uğradıkları duraklardan biridir. Farklı niyetlerle içerisine para atılan çeşme, şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir. Altın yaldızlı kaplamaları ile baş döndüren Santa Maria Maggiore Bazilikası ise Roma’nın olmazsa olmazları arasındadır. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan da Roma sınırları içerisinde yer almaktadır. Aziz Petrus Bazilikası, Sistina Şapeli ve Raffaello Odaları da burada mutlaka görülmelidir. Vatikan’da yer alan müzeler ise dünyanın en zengin kültürel noktaları arasına girmektedir.
Dar kanalların arasında yüzen gondolları ile büyüleyen Venedik şehri de İtalya’nın öne çıkan turistik destinasyonlarındandır. Ünlü San Marco Meydanı ve Aziz Mark'ın Çan Kulesi tüm ihtişamı ile ziyaretçileri karşılamaktadır. Adeta bir sanat harikası olan San Marco Bazilikası ise turistlerin İtalya’ya gitme sebeplerinden biridir. Üzerindeki işlemeler ve tonlamalar ile görülmeye değer olan bu yapı, birbirinden güzel fotoğraf karelerini süslemektedir. Yine Gotik mimariye sahip Dükler Sarayı da mimarisi ile göz doldurmaktadır. Sarayın hemen yanında yer alan Ahlar Köprüsü ise görenleri şaşırtmaya devam etmektedir. İrili ufaklı sayısız kanaldan oluşan Venedik’in en büyüğü ve en meşhuru olan Grand Kanalı, İtalya’da görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Gondol gezilerinde en çok keyif veren bu kanal, şehrin her yerinden görülebilmektedir. Kanalın girişinde bulunan Santa Maria della Salute Bazilikası da Meryem Ana’ya adanmış olan bir Roma Katolik kilisesidir. Venedik’in en popüler yapılarından biri ise Büyük Kanalı da kapsayan Rialto Köprüsü’dür. Burası, İtalya’da turist akınına uğrayan yerlerden biridir.
Rönesans’ın başkenti olarak bilinen Floransa da İtalya’nın en ünlü kentlerinden biridir. Buranın en popüler durağı ise Michelangelo Meydanı’dır. Meydanın tam ortasında adını aldığı ünlü sanatçının devasa heykeli bulunmaktadır. Meydandan aşağı inildiğinde ziyaretçileri karşılayan Santa Croce Bazilikası ise İtalya’nın önemli kiliselerinden biridir. Kilisenin avlusunda Michelangelo, Gentile, Galileo ve Marconi gibi ünlü isimlerin mezarları bulunmaktadır. Sütunları ve ince işlemeleri ile turistleri büyüleyen Vecchio Sarayı ise görülmeye değerdir. İtalya’nın kültürel birikiminin en önemli saç ayaklarından olan Floransa’da sayısız müze ve sanat galerisi bulunmaktadır. Rönesans izlerinin yaşatıldığı bu yerler, İtalya’ya duyulan merakı daha da artırmaktadır. Floransa Katedrali ise şehrin şüphesiz en önemli yapısıdır. Devasa bir büyüklüğe sahip olan yapı, şehre gelenleri kucaklamaktadır.
Moda akımlarının çıkış noktası olan İtalya’nın bu anlamdaki en popüler şehri Milano’dur. Avrupa'nın en büyük dördüncü katedrali olma unvanına sahip olan Duomo Katedrali, Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak Milano’nun gözbebeğidir. Milano'nun ilk alışveriş merkezi olarak adlandırılan Galleria Vittorio Emanuele ise günümüzde de modaya yön vermektedir. Dünyanın en eski tiyatro binalarından olan La Scala, neoklasik tarzdaki mimarisi ile sayısız gösteriye imza atmıştır. Leonardo Da Vinci tarafından ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla açılan Naviglio Grande ve Naviglio Martesana kanalları, sahip olduğu sayısız bar ve restoran seçeneği ile günümüzde de ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri olmaktadır.
UNESCO tarafından Edebiyat Şehri ilan edilen Napoli, İtalya’nın öne çıkan şehirlerinden biridir.
Kiliseleri, meydanları, kaleleri ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi sokakları ile tanınan şehir, tamamen İtalya’nın ruhunu yansıtmaktadır. Romeo ve Juliet'in şehri Verona, eğimli mimarisi ile Pisa şehrinin adını alan ünlü kule ve daha birçok yapı, İtalya’nın öne çıkan özelliklerini oluşturmaktadır.
Yeryüzündeki en iyi pizzaların üretildiği İtalya, çok çeşitli makarna spesiyalleri ile de uluslararası bir üne sahiptir. Bu lezzetler hiç şüphesiz İtalya’nın en önemli sembolleridir. Toskana bölgesi ile dünyanın en büyük şarap üreticisi olan İtalya, milyonlarca ziyaretçiyi bu lezzeti deneyimlemek için ülkeye davet etmektedir. Ayrıca ülke, ipeksi dondurma gibi tadına doyulmayacak lezzetleri ile adından söz ettirmektedir. Ülkenin bir diğer öne çıkan yönü Vespa’larıdır. Özellikle dar sokaklarda sürmek için oldukça kullanışlı olan bu araç, turistler tarafından da yoğun ilgi görmektedir.
İtalya'ya Gideceklere Tavsiyeler
Turistlerin gitmek için can attığı duraklardan biri olan İtalya, gezilip görülebilecek sayısız güzelliğe sahiptir. Her kenti farklı bir hayranlık uyandıran bu ülkeyi gezecek olan ziyaretçilerin, zaman planlamasını çok iyi yapmaları gerekmektedir.
Sanat ve kültürün tarih ile harmanlandığı ülkede 3.000’den fazla müze bulunmaktadır. Michelangelo ve Leonardo da Vinci gibi ünlü isimlerin eserlerinin sergilendiği bu zengin müzelere gidecek olan ziyaretçilerin, bu mekanların güzelliği karşısında büyülenmemeleri mümkün değildir.
İtalya gezisi sırasında ülkenin gözde mekanı Kolezyum’un ziyaret edilmesi ve Roma tarihi içerisinde derin bir yolculuğa çıkılması önerilmektedir. Yine buranın hemen karşısında yer alan Roma Forumu da arkeolojik önemiyle görülmeye değerdir. Roma’yı kuşbakışı görme şansı sunan Capitol Tepesi de ziyaretçileri İtalya’ya bir kez daha aşık edecektir. Dünyanın Roma döneminden kalma en iyi korunmuş yapılarından biri olan Pantheon, kesinlikle ziyaret edilmesi gereken mekanların başında gelmektedir. Roma’daki yaygın inanışlardan olan Trevi Çeşmesi’ne para atma, ziyaretçilerin de çok fazla katıldığı bir etkinliktir. Özellikle Roma’ya hayran kalıp tekrardan gelmek isteyen turistlerin attığı paralar, günlük önemli bir gelirin elde edilmesini sağlamaktadır. Aşıklar şehri Venedik’te, gondollarda keyifli bir gezinti yapmak oldukça keyiflidir. Ünlü San Marco Meydanı ve Aziz Mark’ın Çan Kulesi de tüm ihtişamı ile ziyaretçilerini beklemektedir. Pisa Kulesi’nin önünde eğlenceli pozlar vermek ise İtalya gezilerinin olmazsa olmazıdır.
Moda dünyasının sevilen yüzü İtalya’ya gidecek olan ziyaretçilere, şık giysiler giymeleri önerilmektedir. Ancak Vatikan bölgesine girebilmek için görece daha kapalı giysiler tercih edilmelidir. Özellikle kiliselerde dini ziyarete uygun olmayan kıyafetlere izin verilmemektedir. Mekan gezilerinin ardından eşsiz lezzetler denemek isteyen ziyaretçiler için İtalya muhteşem bir yerdir. Pizza ve makarnanın yanında risotto ve fettuccine gibi yemekler, ülkenin denenmesi gereken lezzetleri arasındadır. İtalya’da yer alan sayısız restoranda bu lezzetlerin en güzel halleri tadılabilmektedir. Aynı zamanda turistlere ülkenin geleneksel şarap ve dondurmalarını da muhakkak denemeleri önerilmektedir.
İtalya'ya Giderken Alınması Gerekenler
Rüya gibi bir İtalya seyahati geçirmek isteyen ziyaretçilerin hiçbir ayrıntıyı atlamaması tavsiye edilmektedir. Çok fazla ünlü kente ev sahipliği yapan ülkede gezip görülebilecek sayısız mekân bulunmaktadır.
Turistlerin bu geziler sırasında hiçbir sorun yaşamamak adına bazı eşyaları yanlarına almaları gerekmektedir. Bunlardan ilk rahat bir yürüyüş ayakkabısıdır. İtalya’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında rahat bir şekilde yürümek isteyen turistlerin ortopedik ayakkabılarını unutmamaları önerilmektedir.
Sırt çantaları, özellikle ülke gezilerinde ziyaretçilerin yanlarında taşımaları gereken eşyalardan biridir. Ufak tefek eşyaların, gerekli evrakların, cüzdanların ve teknolojik cihazların taşınması için büyük bir kurtarıcı olan bu çantalar, seyahat boyunca turistlere büyük bir kolaylık sağlayacaktır. 150’den fazla ülke ile uyumlu olan evrensel priz dönüştürücüleri ise priz tipinin Türkiye’den farklılık gösterdiği İtalya seyahati için oldukça gereklidir.
Dört bir yanında farklı iklimlerin yaşandığı İtalya’da, hava durumu takibi yapmak oldukça önemlidir. Ziyaretçilerin ülkede gidecekleri bölgelere uygun kıyafetler bulundurmaları gerekmektedir. Özellikle yağmurluk gibi koruyucu kıyafetler, ziyaretçileri olumsuz hava şartlarına karşı koruyacaktır.
Dini mekân ziyaretleri, İtalya gezilerinin olmazsa olmazıdır. Bu mekanları ziyaret etmeden önce turistlerin giysilerini dikkatli bir şekilde seçtiklerinden emin olmaları gerekmektedir. Zira birçok kilisede açık ve dikkat çeken giysiler giymek hoş karşılanmamaktadır. Özellikle Vatikan’ı ziyaret etmek isteyen turistlerin, yanlarına kapalı giysiler ve bir şal almaları faydalı olacaktır.
Sanatın ve kültürün kalbinin attığı İtalya, moda alanında da oldukça gelişmiştir. Bu moda atmosferine dahil olmak isteyen ziyaretçilere valizlerinde mutlaka şık parçalar bulundurmaları önerilmektedir. Özellikle akşam yemeklerine eşlik eden bu giysiler, gezi deneyimini üst noktaya taşıyacaktır.
İtalya Hakkında İlginç Bilgiler
Romantik atmosferi ve sanat kokan sokakları ile adından söz ettiren İtalya hakkında bilinmeyenler, ziyaretçileri oldukça şaşırtmaktadır. Bu bilgilerden ilki ise Venedik’in simgesi olan gondollarla ilgilidir. Venedik’te keyifli bir gezinti imkanı sunan gondolların siyah renge boyanması zorunludur. Neden siyah rengin tercih edildiği ile ilgili de birçok söylenti bulunmaktadır. Bunlar arasında elle tutulur en gerçekçi söylem ise veba salgınında hayatlarını yitirenlerin gondollar aracılığıyla taşınmış olmasıdır. Ülke hakkındaki diğer bir ilginç bilgi ise mor renk ile alakalıdır. İtalya halkı arasında mor rengin uğursuzluğu ile alakalı bir inanış bulunmaktadır. Bu sebeple mor renk, özellikle hediyelik eşya paketleri üzerinde kesinlikle kullanılmamaktadır.
2008 yılında İtalya’da düzenlenen Üzüm Festivali, akıllardan silinmeyecek bir anın yaşanmasına neden olmuştur. Festival esnasında yapılan bir hatadan dolayı yanlışlıkla tüm musluklardan şarap akmaya başlamış ve bu ilginç olay dünya üzerinde büyük bir yankı uyandırmıştır.
Stendhal Sendromu olarak bilinen sanat zehirlenmesi terimi, 19. yüzyıl yazarlarından Stendhal’ın Floransa’daki bir bazilikayı ziyaret ettiği sırada ortaya çıkmıştır. Yazar, sanat eseri karşısında anlatılması güç bir duygu yoğunluğu yaşadığını ifade etmiştir. Daha sonrasında ise bu ve benzeri semptomları gösteren insanlara Stendhal Sendromu tanısı konulmaya başlanmıştır. Bu sendromun birbirinden değerli 3000’den fazla müzeye sahip olan İtalya’da ortaya çıkması ise şaşırtıcı değildir.
William Shakespeare’in 38 oyunundan 13’ünün İtalya’da geçmesi, oldukça ilginç bir gerçektir. Shakespeare’in en ünlü eseri Romeo ve Juliet Verona şehrinde geçmektedir. Julius Caesar Roma’da, Othello Venedik’te, Kuru Gürültü adlı oyun ise Messina kentinde hayat bulmuştur. Tüm bunlardan daha ilginç olanı ise Shakespeare’in İtalya’da zaman geçirdiğine dair hiçbir bilginin olmamasıdır. Ancak ünlü ozanın oyunlarında yaptığı İtalya tasviri işin duayenleri tarafından son derece gerçekçi bulunmaktadır.
İtalya’nın Roma kentinde yer alan ünlü Trevni Çeşmesi ile ilgili de oldukça ilginç bir inanış bulunmaktadır. Bu inanışa göre çeşmeye bir kez bozuk para atanlar Roma’ya tekrardan dönmektedir. İki adet bozuk para atanlar ise çekici bir İtalyan’a âşık olmaktadır. Tanıştığı bu İtalyan ile evlenmek isteyenlerin ise çeşmeye üç adet bozuk para atması gerekmektedir. Yaygın olan bu inanışa ziyaretçiler de katılım göstermekte ve çeşmeden günlük 3.000 Euro kadar para toplanmaktadır.
İtalya’da makarna ile ilgili farklı bir adet bulunmaktadır. Misafir oldukları yerlerde kendilerine makarna ikram edilen ziyaretçilerden, yemeklerini bitirdikten sonra tabakta kalan sosu da ekmek ile sıyırmaları beklenmekte ve bu hareket, yemeğin oldukça beğenildiğini göstermektedir.
İspanyol bayrağı altında Amerika'ya yaptığı keşif yolculukları ile dünya çapında ün kazanan Kristof Kolomb aslında bir İtalyan’dır. Bunun yanı sıra ilk termometre İtalyan Hekim Santorio Santorio tarafından ve ilk pil ise İtalyan Bilim İnsanı Alessandro Volta tarafından bulunmuştur. Net bir tarihi olmasa da ilk gözlüğün de 13. yüzyılın sonlarına doğru İtalyanlar tarafından icat edildiği düşünülmektedir.
Roma şehrinin toprakları içerisinde yer alan Vatikan resmi adı ile Vatikan Şehir Devleti, Katolik mezhebinin yönetim merkezi olmasının yanı sıra dünyanın en küçük ülkesidir. 100 dönümlük bir alanda onlarca anıta ev sahipliği yapmaktadır. Vatikan’ın ekonomisi ise büyük ölçüde dini bağışlar ve hediyelik eşya satışlarından elde edilen gelirler ile ayakta durmaktadır.
İtalya Vizesi
İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.
Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.
Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.
Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.
17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.
Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.
Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.
Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.