Üç Bin Yıllık Tarihi Ülke Tunus Hakkında Bilgiler

MÖ 8. yüzyıla kadar uzanan geçmişi ile Tunus hakkında her şey birçok insan için ilgi çekici olabilmektedir. Ayrıca ülke ile ilgili bilgiler, bir şekilde insanları kendine çekmenin anahtarı olmayı başarmıştır. İlk kuruluş tarihi ile Tunus, Afrika’nın en eski ve en önemli yerleşim yerlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Özellikle tarihi güzellikleri ile ön plana çıkan ülkenin Akdeniz kıyıları, deniz turizmi bakımından yoğun ilgi görmektedir.

Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe ev sahipliği yapan Tunus, önce Fenikeliler sonra Romalılar tarafından işgal edilmiştir. Bu medeniyetlerin bırakmış olduğu tarihi yapılar günümüze kadar ulaşmayı başarmış ve ülkenin güzelliklerine büyük katkıda bulunmuştur. Sonrasında İslam devletlerinin de egemenliği altında bulunan ülke, birçok kültürel birikimin sonucunda günümüze kadar ulaşmıştır.

Ülkenin antik yapıları, tarihi gezilerin daha çok yapılmasına olanak sağlamıştır. Ayrıca Tunus içerisinde yer alan antik yapılardan bazıları UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olmaya hak kazanmıştır. El Jem şehrinde yer alan antik amfitiyatro ise bu tarihi yapılardan sadece birisidir.

Tunus'un Tarihi

Geçmişi MÖ 8. yüzyıla kadar uzanan Tunus’un kuruluşu Fenikelilerin gelişiyle ile başlamıştır. Fenikeliler tarafından kurulan Kartaca kolonisi, MÖ 146 yılına kadar Tunus’a hakim olmuş ve sonrasında Roma’nın egemenliği altına girmiştir. Ayrıca ülke, MS 5. yüzyıla kadar bir Roma şehri olarak kullanılmıştır. 5. yüzyılda Roma yıkılmaya başladıktan sonra Avrupa devletleri tarafından yönetilen ülke, 7. yüzyılda Müslümanlık dinini benimsemiş ve çeşitli ülkeler tarafında göç almaya başlamıştır.

Tarih boyunca farklı medeniyetlerin ve dinlerin etkisi altında varlığını sürdüren Tunus, çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Yaklaşık 3000 bin yıllık geçmişinin bir getirisi olarak sanat tarihi de ülkede büyük oranda genişlemiştir. Afrika’nın kültür bakımından en zengin ülkelerinden birisine sahip olan ülke, bünyesinde bulundurduğu birçok müze ile geçmişten günümüze kadar süregelmiş tarihi güzellikleri ziyaretçilerine tanıtmaktadır.

Günümüzde gayri resmi olarak Fransız sömürgesinde olan bir ülke olsa da Tunus’un sanat tarihi, geçmişteki hüküm süren ülkelerden birçok unsuru günümüzde de sürdürmektedir. Fransız etkisi ülkenin mutfağı ile çeşitli yapılara yansırken; Osmanlı ve Endülüs devletlerine ait müzik, edebiyat, sanat ve çeşitli etkinlikler yıl boyunca düzenlenmektedir.

Tunus Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Afrika kıtasının en kuzeyinde yer alan ülkelerinden birisi olan Tunus, yaklaşık 3000 yıllık geçmişi ile ön plana çıkmaktadır. Akdeniz kıyısında yer alması sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyetin etkisi altına girmiştir. Günümüzde ise özellikle kumsalları ile ön plana çıkan ülkede, en çok tarihi yapılar dikkatleri üzerine çekmektedir.

Tunus’un öne çıkan en belirgin özellikleri arasında konumu ve kültürü yer almaktadır. Ayrıca Tunus denilince akla ilk gelen şeyler; Akdeniz kıyı şeridinde yer alan plajları, Kartaca'nın antik kalıntıları, Cerbe adasındaki tatil köyleri ve ülkenin iç kısımlarında gerçekleştirilebilecek çöl safarileridir.

Ayrıca Tunus, arkeolojik sergilere ev sahipliği yapan Bardo Ulusal Müzesi’nde barındırdığı eserler ile uluslararası bir öneme sahiptir. Müzelerine ek olarak ülke; çeşitli saraylara, eski döneme ait camilere, yeni nesil modern mekanlara ve daha birçok cazibe noktasına ev sahipliği yapmaktadır. En dikkat çekici noktaların arasında ise Roma Dönemi’nden kalma El Djem Amfi Tiyatrosu, Kairouan’da yer alan devasa Ulu Cami, Hammamet’te yer alan plajları yer almaktadır.

Tunus'a Gideceklere Tavsiyeler

Özellikle tarihi güzellikleri ile ön plana çıkan Tunus’ta eksi dünyanın en gözde tarihi yapıları ile karşılaşmak mümkündür. Ayrıca tarih boyunca farklı kültürler, dinler ve medeniyetlerin etkisi altında kalması sebebiyle son derece büyük bir kültür miras ziyaretçileri karşılamaktadır.

Tunus’ta en çok ziyaret edilen noktalardan birisi eski şehir olarak adlandırılan ve Tunus’un en eski yerleşimlerinden olan Medina bölgesidir. Halen yaşamın devam ettiği tarihi yapılarıyla dikkat çekici güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Eski şehrin içerisinde birçok cami ve türbe, alışveriş için ise çok sayıda çarşı ile kartpostalları andıran olağanüstü yapılar mevcuttur.

Antik dönemin kapılarını ise Tunus’ta Bardo Müzesi aralamaktadır. Bardo Müzesi, koleksiyon zenginliği açısından Afrika kıtasındaki Mısır Kahire Müzesi'nden sonra ikinci büyük müze olarak ön plana çıkmaktadır. Restore edilmiş bir Osmanlı konağının içinde dünyanın en ünlü mozaik koleksiyonlarından birisine de ev sahipliği yapan müzede, arkeolojik buluntulardan sanat eserlerine, İslam seramiklerinden bir Roma gemisinin kargo kalıntılarına kadar yüzlerce eseri görmek mümkündür.

Tunus’un olmazsa olmazları arasında yer alan çarşılar ise oldukça geniş alışveriş seçeneklerine ev sahipliği yapmaktadır. Farklı renklerde onlarca baharat, taze olarak fırınlardan erişilebilecek hamur işi gıdalar, ipek dokuma kumaşlar ve el sanatları dükkanlarına kadar çarşı içerisinde yüzlerce yerli ürünü bulmak mümkündür.

Tunus'a Giderken Alınması Gerekenler

Afrika kıtasının en hareketli ülkelerinden birisi olan Tunus; eşsiz damak zevkine, çok kültürlü bir geçmişe ve ilgi çekici birçok turizm noktasına ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaret esnasında ise ön hazırlık yapmak, kısa sürede birçok yeri görmeyi mümkün kılmaktadır.

• Tunus’ta esnafların büyük bir bölümü oldukça küçük işletmelere sahip olduğu için nakit olarak Tunus Dinarının bulunması ödemeler için hızlı bir seçenek olacaktır.
• Ayrıca Tunus’ta eşcinsellik ya da LGBT gibi cinsiyet sınıfları büyük bir suçtur. Bu konularda da dikkat edilmesi gerekmektedir.
• Tunus bir Müslüman ülkesi olduğu için giyinme konusunda bazı noktalarda katı kurallar yer almaktadır. Sahil kesiminde kıyafet kanunlarına çok fazla özen gösterilmezken iç kesimlerde bu durum oldukça önemlidir. Daha çok vücudu sarmayan yazlık kıyafetleri getirmek uygun olacaktır.
• Ayrıca güneş kremi, güneş gözlüğü ve geniş bir şapkanın getirilmesi yakıcı sıcakların kısmen önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır.
• Tunus’ta yüzlerce tarihi güzelliği görmek mümkündür. Bundan dolayı uygun kamera ve fotoğraf ekipmanlarının getirilmesi, anı ölümsüzleştirmek için ideal bir seçenek olabilmektedir. Bu tür kayıt cihazlarına izin verilirken ülke içerisinde resmi drone lisansı olmadan drone uçurmak kesinlikle yasaktır.

Tunus Hakkında İlginç Bilgiler

Tunus, tarih boyunca birçok medeniyetin egemenliğinde kalmış bir ülkedir. Her ne kadar zengin bir kültüre sahip olsa da hakkında bilinmeyenler konusunda oldukça zengindir.

Tunusluların yaklaşık %70'i başkent ya da Akdeniz kıyısındaki şehir ve kasaba gibi kentsel alanlarda yaşamaktadır. Bu sebeple insanların çoğu ülkenin kuzey kesimlerinde yaşarken Tunus’un güneyi çok seyrek nüfusludur.

Müslümanlar için dünya genelinde önemli birkaç şehir bulunmaktadır. Tunus’ta bulunan Kairouan İslam dünyasının Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra en önemli 4. şehridir. Bu şehir MS 670 yılında Ukba İbn Nafi tarafından kurulmuştur. Ayrıca şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan kutsal Ugba Camisine de ev sahipliği yapmaktadır.

Tunus’un El Jem şehrinde dünyanın en büyük amfi tiyatrosu bulunmaktadır. MS 238 yılında yapılan ve 35 bin kişilik kapasitesi bulunan tiyatro; dünyanın en eski ve en iyi korunan Roma kalıntılarından birisi olarak kabul edilmektedir.

Çoğu Batı kültüründe insanlar cenazelerde siyah giysiler giyinmektedir. Ancak Güney Afrika, Gana ve Tunus gibi ülkelerde yas tutmayı simgeleyen renk kırmızıdır. Bu yüzden Tunus’ta bir yas gününde çoğu insan kırmızı kıyafet giymektedir.