İnka Uygarlığından İzler Taşıyan Peru Hakkında Bilgiler

Peru Hakkında

Peru Hakkında

32 dk'lık okuma
356 kişi okudu
Popüler Peru Turları

Güney Amerika’nın batısında yer alan Peru, Büyük Okyanus’a uzanan birbirinden güzel sahilleriyle ziyaretçilerini adeta büyülemektedir Brezilya, Kolombiya ve Bolivya’ya komşu olan Peru, yüzölçümü bakımından Güney Amerika’nın en büyük ülkeleri arasında yer almaktadır. Sınırları içerisinde barındırdığı bin bir çeşit güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Peru’da İnka uygarlığından kalma Machu Picchu antik şehri en çok ilgi gören yer olarak başı çekmektedir. Tarihi, doğası ve kültürüyle büyük bir merak uyandıran Peru, her yıl yüzbinlerce ziyaretçiye kapılarını açmakta ve unutulmaz bir tatil yaşatmaktadır.

Peru hakkında her şeyden söz ederken İnkalara muhakkak değinmek gerekmektedir. Tarihin en eski medeniyetlerinden biri olan İnka uygarlığının yaşadığı bölgelerden bazılarına sınırları içerisinde yer veren Peru, tarih öncesi devirlerden kalma birbirinden güzel sanat eserleriyle bezenmiştir. Özellikle sanat ve mimari alanda ortaya koyduğu eserlerle günümüzde bile büyük bir ilgi gören İnka uygarlığı, yolları ve piramit evleriyle adından söz ettirmektedir. Peru’nun birçok bölgesinde görülebilecek bu kalıntılar, ziyaretçilerin de oldukça ilgisini çekmektedir. Bununla birlikte Peru’da İnka uygarlığı ile ilgili bilgilere ulaşabilmek de mümkündür. Bu uygarlık hakkında daha kapsamlı bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler, Cusco’da yer alan İnka Müzesi’ne gitmektedir.

Peru'nun Tarihi

Pre-İnka yani İnka uygarlığının ilk dönemlerinin atıldığı bölge olarak bilinen Peru’da ilk insan yerleşimi kalıntıları MÖ 20.000 ila 10.000 yılları arasına denk gelmektedir. Bu zaman diliminin ardından geçen binlerce yıllık dönemde kabileler halinde yaşayan İnkalılar, MÖ 4000’de birleşme kararı alarak Peru’da ilk devlet yapılanmasının temellerini atmışlardır. Chavin de Huantar olarak bilinen bu devlet, MÖ 800 ila 300 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Peru topraklarında 1532 yılına kadar varlıklarını sürdüren İnkalılar, İspanyolların Güney Amerika kıtasını keşfetmesi ve yağmalaması sonucu ana vatanlarını terk etmek durumunda kalmıştır. Topraklarında yaşamayı sürdürmek isteyen İnkalılar, İspanyolların baskısıyla aynı tarihte Peru Valiliği’ni kurmuştur. Bu tarihten 1821 yılına kadar İspanya’ya bağlı kalan Peru’da Jose de San Martin ve Simon Bolivar tarafından bir bağımsızlık hareketi başlatılmıştır. Bununla birlikte ayaklanan yerli halk, İspanyolları ana vatanlarından kovarak 25 Şubat 1825 yılında bugünkü Peru Devleti’nin resmi temellerini atmıştır.

Peru, dünya üzerinde oldukça değer gören bir sanat tarihine de sahiptir. Dünya uygarlıkları arasında en köklü olan ve günümüzde hâlâ izleriyle varlığını koruyan İnka topluluğu; gerek sanat eserleri gerekse mimari yapılarıyla tüm dünyayı büyülemeyi başarmaktadır. Dünya tarihinin en eski sanat eserlerinin çıkış yerlerinden biri olan Peru’da Machu Picchu isimli antik şehir, başlı başına bir şaheser niteliğindedir.

Peru’ya giden ziyaretçilerin ilgisini çeken Machu Picchu, Urubamba Nehri’nden 300 metre yukarıda konumlanmıştır. Adeta bulutlarla örtülen şehrin 1500’lü yıllarda İspanyol askerler tarafından bulunuşunun anlatıldığı “İnkaların Kayıp Kenti” adlı yapıt Hiram Bingham tarafından 1911 yılında kaleme alınmıştır.

Görülmeye değer tarihi güzellikleriyle kendine hayran bırakan Peru, Güney Amerika’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken ülkelerin başında gelmektedir.

Peru Denildiğinde Akla Gelenler

Peru denildiğinde akla gelen ilk şey hiç şüphesiz tarihin en eski uygarlıklarından biri olan İnkalardır. Peru’nun en belirgin özelliği olan İnkalar, Güney Amerika’da And Dağları bölgesindeki Cusco şehri civarında yaşamıştır. Güney Amerika’nın İspanyollar tarafından sömürülmesine kadar Peru’da varlığını sürdüren İnkalar, bu sürecin ardından kendi topraklarında hak iddiasında bulunamaz konuma gelmiştir. Bu süreç öncesinde dünya tarihinin en özel sanat eserlerini ve mimari yapılarını ortaya koyan İnka medeniyeti, özellikle yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.

Peru’ya giden turistler, bu köklü medeniyetten arta kalan eserleri görmek adına özellikle Cusco şehrini ziyaret etmektedirler. Burada yer alan Machu Picchu antik şehri ve ünlü İnka yolu en çok ilgi çeken yerlerdir. Ayrıca bu bölge civarında yer alan And Dağları’nın Altiplano adı verilen platosunda bulunan Titicaca Gölü de görkemli büyüklüğüyle Peru denildiğinde akla gelen şeyler arasında başı çekmektedir.

Bununla birlikte İnka medeniyetinin ardından kurulan Peru Valiliği ve sonrasındaki devlet yapılaşmasında büyük bir tarihi değere sahip olan tarihi Lima Meydanı da akla gelen ilk şeyler arasındadır.

UNESCO tarafından da Dünya Miras Listesi’ne alınan Lima Meydanı, 1500’lü yıllarda inşa edilmiştir. Her ne kadar sonraki süreçte büyük bir yıkıma uğrasa da günümüzde tarihi varlığını yaşatmak adına restorasyonu yapılmıştır.

Sayısız güzelliğiyle ziyaretçilerine unutulmaz zamanlar yaşatan Peru, tarihi ve özellikle mimari eserleriyle mutlaka görülmeye değer bir ülkedir.

Peru'ya Gideceklere Tavsiyeler

Peru’ya gidecek olan ziyaretçilere verilebilecek ilk tavsiye, mutlaka Machu Picchu isimli antik şehre gitmeleridir. İnkaların yaşadığı bir şehir olan Machu Picchu, Urubamba Nehri’nden 300 metre yükseklikte, adeta bulutların içerisinde yer almaktadır. 1911 yılında Hiram Bingham’ın “İnkaların Kayıp Kenti” adlı yapıtına konu olan Machu Picchu, 1500’lü yıllarda İspanyol askerler tarafından keşfedilmiştir.

Peru’ya gidecek olan ziyaretçilere verilecek bir diğer tavsiye ise UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Lima’nın Tarihi Meydanı’nı görmeleri olacaktır. 1500’lü yıllarda Peru’yu işgal eden İspanyollar tarafından inşa edilen bu meydan, ülkenin en önemli turistik yerleri arasında yer almaktadır. Kralların Şehri olarak da anılan Lima, bu meydanda yer alan muhteşem katedral gibi tarihi yapılarıyla adeta göz doldurmaktadır.

Peru’da mutlaka görülmeye değer doğal güzellikler de bulunmaktadır. Bunların başında Güney Amerika’nın en büyük göllerinden biri olan Titicaca gelmektedir. Deniz seviyesinden tam tamına 3,820 metre yüksekte konumlanan Titicaca, bu özelliğiyle dünyanın en yüksek rakımlı gölleri arasında da yer almaktadır. Bu göle ziyarette bulunan turistler, bot gezilerinden Titicaca’nın serin sularında yüzmeye kadar pek çok aktiviteye katılabilmektedirler.

Peru'ya Giderken Alınması Gerekenler

Peru’ya gidecek olan ziyaretçilerin bilmesi gereken şeylerden ilki, oldukça yokuşlu ve zorlayıcı yollardan geçmek zorunda kalacak olmalarıdır. Dağlık bölgelere konumlanmış tarihi yapılar ve doğal güzelliklerle dolu olan Peru’ya giderken hazırlanacak bir seyahat çantasında bu geziye uygun bir ayakkabının bulunması ziyaretçilere önerilmektedir. Bununla birlikte bu gezi sırasında özel eşyaları taşımak adına bir sırt çantasının da mutlaka bulunması gerekmektedir. Yerleşim alanlarından oldukça uzakta konumlanan yerlere gitmeden önce, belli başlı ekipmanları ve su şişesi gibi eşyaları taşımak adına bir sırt çantası oldukça önemli olabilmektedir.

Peru'nun Hakkında İlginç Bilgiler

Hakkında bilinmeyenlerle oldukça dikkat çeken Peru, bünyesinde yer alan tarihi ve kültürel güzelliklerle ziyaretçilerine unutulmaz zamanlar yaşatmaktadır. Güney Amerika’nın yüzölçümü bakımından en büyük ülkelerinden biri olan Peru; Bolivya, Brezilya ve Kolombiya’ya komşudur.

Günümüzdeki Peru, 1825 yılında kurulsa da tarihi MÖ dönemlere dayanmaktadır. Tarihin en eski medeniyetlerinden biri olarak kabul gören İnkalar, yüzyıllar boyunca Peru’da yaşamıştır. Bu topraklarda krallıklar da kuran İnkalar, 1500’lü yıllarda İspanyolların Güney Amerika’ya gelmeleriyle şaşalı günlerini geride bırakmak zorunda kalmıştır.

Peru, tarihiyle büyük bir merak uyandırdığı gibi coğrafi özellikleriyle de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmaktadır. Bu alanda da hakkındaki bilinmeyenlerle ilgi çeken Peru, dünyanın en derin kanyonlarına sahiptir. Peru’daki Cotahuasi Kanyonu tam tamına 3,354 metre derinliğiyle dünyanın en derin bölgesi olarak kabul görmektedir.

Peru dünyanın en yüksek rakımlı göllerinden birine de sahiptir. Bolivya ve Peru sınırları arasında bulunan Titicaca Gölü, deniz seviyesinden 3,820 metre yükseklikte konumlanmaktadır. Bununla birlikte 8,372 metre olan genişliğiyle de dünyanın en büyük göllerinden biri olma unvanına da sahip olan Titicaca, bu görkemli özellikleriyle oldukça fazla ilgi görmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın